Yaralı Ceylanlar Kulübü, Prof. Mim Kemal Öke ile, Fatih Vural'ın yaptığı nehir söyleşinin kitabı. Elimde, Sufi Kitap'ın ikinci baskısı var.
Kitap ilk çıktığında içinden alıntılarla sosyal medyada paylaşıldı sıkça. Alıntılar dikkat çekici idi. Mim Kemal Öke'nin ehli tasavvuf olduğunu bilmiyordum ve hatırımda çok iyi konuşan, zeki ve kızı Nazlı ile kalan bu adamın, tasavvufi macerasını okumak/dinlemek üzerine bir istek uyandı. Fakat nedense çok acele etmedim.
Eve giren her kitabı hemen okumuyoruz. Bazılarının vakti olduğuna inanıyorum. Tabi o vakti tembellikle uzatmama taraftarıyım. Bazı kitabı uzaktan izler, göz göze gelir ve belli bir müddet sonra alırız. Bazı kitapların daha ismini duyduğumuzda alınması kararlaştırılmış olur, hissederiz. Bu kitabı da biraz beklettim. Hatta almaya karar veren ben olmadım. Fakat ilk baskısı tükendiği için biraz da ikinci baskı için bekledik.
Mim Kemal Öke "cins" bir kafa. Türkiye'nin en genç profesörü. İlk sayfalarda yalnız bir çocukluk hikayesi ile karşılaşıyoruz. Bu yüzden bütün klasikler çocuk denecek yaşta okunuyor mesela. Çünkü bu tek çocukluktan vs. kaynaklanan bir yalnızlık değil. Özel bazı ailevi durumlar neticesinde (kitapta mevcut hepsi) yemeği bile odasında yesin, koridora dahi pek çıkmasın istenen bir çocuk. Bu isteği ona söyleyen de dadısı.
Sizin de gözünüzde uzunca ve loş, hafif soluk mavi bir koridor ve temiz giyimli, saçı taralı bir çocuğun odasına gönderilişi canlandı mı?
Biraz daha şahsî bir hikaye bekliyordum ama...

Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22030/yarali-ceylanlar-kulubunun-kapisinda.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.