Kitaba mevzu bahis fotoğraf, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ının altıncı bölümü ‘Asım’ın yayınlanmasını kutlama amacıyla Midhat Cemal Kuntay’ın meşhur Mısır apartmanında verdiği bir davette çekilmiş. Aynı zamanda Mehmet Akif’in yakın dostu olan Kuntay’ın unutulmaz Mehmet Akif monografisine de sıkça göndermelerde bulunan bir kitap, ‘1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi’. Kitapta hem o günkü davete katılan dönemin ünlü ve saygın isimleri, hem de davette konuşulan konuların muhatabı kişiler, dikkatleri cezbedici hususiyetler ve hatıralar eşliğinde anlatılmış. Burada bir parantez açmalıyım, zira Beşir Bey, Midhat Cemal’in bazı aktarımlarının yanlış ya da hatalı olduğunu, bu konuda dikkatli olunmasını salık veriyor.
Davette çekilen fotoğraflarda her ne kadar merkezde Abdülhak Hamid Tarhan görünse de muhabbet akışı Mehmet Akif Ersoy odaklıdır. O gün kimler vardır? Davet sahibi Midhat Cemal Kuntay, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezayi Bey, Süleyman Nazif, Faruk Nafiz Çamlıbel…
Topluluk içinde kendine has müstesna ve mütevazı bir portre çizen Akif, Asım’dan parçalar okunması isteğini usta manevralarla geçiştirir ,dikkatleri genç şair Faruk Nafiz üzerine yöneltir. Mehmet Akif’in, dönemin ses getiren romanı Sergüzeşt romanı müellifi Samipaşazade Sezai’yi, Sezai Bey’in de Safahat’ı okumamış olması başlarda tedirgin bir havaya sebebiyet verse de, davetlilerin hararetli bir şekilde o günlerin edebiyat ortamını mülâhaza etmeleri havayı değiştirir. Herkesin büyük saygı duyduğu, övdüğü isim ise şair-i azam Abdülhak Hamid Tarhan’dır.
Kitapta davetin genel bir portresi aktarıldıktan sonra bu önemli edebiyatçılarımızın edebi kişiliklerine, düşüncelerine ve dedikodulara odaklanır. Tarhan, Ersoy, Sezai, Kuntay, Şehabeddin gibi kalemler olumlu ve olumsuz yönleriyle, kulis çekiştirmeleri sosuyla okuyucuya aktarılır.
Tarhan’ın şiirde eskide kalmış ve kendini pek yenileyememiş tarzı, Şehabeddin’in Milli Mücadeleye olumsuz bakışı ve bu minvaldeki net tavrı, Kuntay’ın lükse ve şatafata düşkünlüğü, bitmek bilmeyen maddi sıkıntılar… yer yer mizahi, yer yer düşündürücü detaylarla okura ulaşır.
‘1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi’nde belki de en etkileyici kısımlar bu büyük aydınların edebi istirahatgâhlarına uğurlandığı satırlar. Misal; çapkınlığı ve bohem yaşamı, kadınları etkilemedeki hüneriyle bilinen Tarhan’ın son zamanlarını sefalet içinde geçirmesi, devletin bağladığı maaşla ayakta kalmaya çalışması, ediplerimizin o günlerdeki pür-ü melâlini ortaya koyan bir detay. Yahut, Elhan-ı Şita gibi muazzam bir kar şiirinin büyük şairi Cenab Şehabeddin’in cenazesinin defin gününde yoğun kar yağışı nedeniyle hasta ve yorgun bazı dostlarının çok istedikleri halde cenaze merasimine katılamayışları…Kitaptaki pek çok hüzünlü anekdottan birkaçını daha daha aktarayım müsaadenizle… Eşinin ölümüyle adeta hayata küsen ve on yıl boyunca eşinin odasına giremeyen Kuntay, sekâret günlerinde eşinin yatağına yatar ve son nefesini verir. Yaşamı boyunca maddi ve manevi sıkıntılar çeken, devletin kendini adım adım takip ettirmesine içerleyen ve Mısır’da uzunca bir süre yaşamak zorunda kalan Akif, en zor günlerinde Said Halim ve Abbas Halim Paşaların yakın ilgisini ve desteğini görür. Mısır’da vefat eder, cenazesinin yurda getirilişi ve sahipsiz sanılan tabutuna üniversite öğrencilerinin sahip çıkışı bugün bile hatırımıza geldikçe bizi kahreden bir başka detay kitapta.
Edebiyatımızın bir dönemine damga vurmuş önemli ve saygın ediplerimizin, edebiyat tarihi kitaplarına pek yansımayan ilginç hususiyetlerini yer yer gülümseyerek, yer yer gözyaşları içinde okuyacağınız ‘1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi’ni meraklılarına hararetle öneririm.
Yusuf Alparslan Özdemir: İyi İnsanlar İyi Atlara Binip Gittiler

Kendine has akıcı üslûbu ve titizliği ile bildiğimiz Beşir Ayvazoğlu’nun ‘1924- Bir Fotoğrafın Uzun Hikâyesi’ isimli eseri Kapı Yayınları arasında 2016’da neşredilmiş, bendeki nüsha dördüncü baskı.
Bu haber toplam 323 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
SON EKLENEN GALERİLER
Diğer Haberler
Topçu, Uluslararası Bilgi Şöleniyle Erzurum'da AnıldıTürk düşünce hayatının mümtaz isimlerinden, sosyolog, felsefeci, yazar ve "Hareket" dergisinin kurucusu Nurettin Topçu, vefatının 50. yıl dönümünde memleketi Erzurum'da uluslararası düzeyde kapsamlı bir "Bilgi Şöleni" ile anıldı.
Nurettin Topçu vefatının 50. yılında Atatürk Üniversitesinde anılıyorAtatürk Üniversitesi, çağdaş Türk düşünce hayatının öncü isimlerinden Nurettin Topçu'nun vefatının 50. yılı dolayısıyla kapsamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.- 10:35 - Abdullah Muradoğlu: Trump Netanyahu’yu köşeye mi sıkıştırdı?
- 10:33 - Yusuf Kaplan: Gazze’den Fatiha’ya, Fatiha’dan MTO’ya…
- 10:29 - Ali Karahasanoğlu: İşte “hodri meydan” diyebilen örnek bir yüksek hakim!
- 00:08 - Topçu, Uluslararası Bilgi Şöleniyle Erzurum'da Anıldı
- 11:37 - Ahmet Varol: Siyonistler saldırganlıkta ısrarlı Filistin gazze Batı Şeria
- 01:33 - Nurettin Topçu vefatının 50. yılında Atatürk Üniversitesinde anılıyor
- 01:24 - Nurettin Topçu Uluslararası Bilgi Şöleni Erzurum'da devam ediyor
- 00:45 - Topçu, vefatının 50. yılında memleketi Erzurum’da yâd ediliyor
- 00:34 - Nurettin Topçu'ya vefa
- 00:26 - Nurettin Topçu Bilgi Şöleni Erzurum'da Başladı
- 00:19 - Nurettin Topçu Uluslararası Bilgi Şöleni Erzurum'da Başladı
- 14:32 - TYB İstanbul’da Doğu Türkistan Konuşuldu
- 13:21 - Tecrübe ve İdeallerin Işığında Bir Ömür Hikayesi: Prof. Dr. Sami Güçlü, TYB Konya’da “Hayatın Öğrettikleri”ni Anlattı
- 10:49 - Hüseyin Öztürk: Tarım ve hayvancılık büyümeden asla
- 10:43 - Ahmet Varol: Şehitlerin naaşları konuşuyor!
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim



























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.