Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu felsefeci, sosyolog, iktisatçı, akademisyen, düşünce adamı, yayıncı… Evet, sosyal bilimler alanında birçok sahada çalışan ve kalem oynatan önemli şahsiyetlerdendi Fındıkoğlu. Yalnız onun birçok alanda uğraşması bu alanlarda üstünkörü çalıştığı, çalakalem bir şeyler yazdığı anlamına kesinlikle gelmez. Okuduğu, etkilendiği, takipçisi olduğu ekol ya da fikir adamlarını körü körüne takip etmez. Çeşitli disiplinler arasında işbirliğine dayalı bir anlayışla hareket eder.
Nitekim Kemalettin Taş, 2000 yılında Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisinde yayınlanan “Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun Sosyolojik Görüşleri” adlı makalesinde şu tespitleri yapar: “Fındıkoğlu’nu sosyolojide tek bir ekole bağlamak isabetli değildir. Fındıkoğlu, cumhuriyetin ilk yıllarında, cumhuriyet inkılâplarının fikri mimarı olan Ziya Gökalp’in fikirlerini benimseyen ve sonradan onlara katkıda bulunan bir ilmî şahsiyete sahiptir. Gökalp’in Osmanlı kültüründen ziyade eski Türk kültürüne duyduğu hayranlık, Fındıkoğlu’nda Türk-İslam kültürüne duyulan hayranlıkla tamamlanmış ve Fındıkoğlu Osmanlı yükselme devri fikir adamlarına eserlerinde yer yer müracaat etmiştir. Fındıkoğlu’nun, Gökalp ekolünün körü körüne bir takipçisi olduğunu söyleyemeyiz.”
Bir sosyal adalet yolu: Kooperatifçilik
Ziyaeddin Hoca, Türk sosyolojisinde Ziya Gökalp ile Prens Sabahattin arasında kendine özgü bir yerde durur. Prens Sabahattin’in aşırı ferdiyetçi tutumu ve Gökalp’in özel teşebbüsü canlandıracak devletçilik fikrini dengeler; özel mülkiyetle toplumsal mülkiyeti uzlaştıracak bir sosyolojik model arayışındadır. Bu bağlamda kooperatifçilik onun ilgilendiği bir alan olarak ortaya çıkar. Kooperatifçilik ya da kooperativizm… Bir yandan özel sektörün egoizmini törpüleme, diğer yandan kollektivist akımlarla mücadele ederken toplum nizamını yaşatmak. Sosyal adalet yolu…
Fındıkoğlu sadece teorik bilgiler sunmaz. Çözüm yolları da önerir. Türkiye’deki bölgeler arası kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırmak ve entegrasyonu sağlamak için kooperativizmi önerir. Bölgeler arası dengesizliklerin ortadan kalkması ve doğunun kalkınması onun çözüm aradığı en büyük problemlerdendi. Hayvan neslini iyileştirme, makineleşme, mahalli sanatların geliştirilmesi, üretilen malların pazarlanması, köy ve şehir ilişkilerinin normalleştirilmesi, köylülerin organize olması kooperatifçiliğin amaçları arasındaydı.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/?aType=haberYazdir&ArticleID=22128&tip=haber































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.