• İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

Ahmet Mercan: İnsafsız devran

Ahmet Mercan: İnsafsız devran
Dünya daralıyor. İnsana yaşayacak alan kalmayacak bir hızla daralıyor dünya. Fiziki değişim değil, daralmanın mahiyeti çok başka.

Her zaman sorun insan. Hakkına riayet etmede bir kararda duramayan; hep daha çok, daha çok diyerek kendine zulmederken farkında olmayan insan…

Dünyanın hızla daralması karşısında nefes alamaz hale gelen de insan.

Modern dönem, insanın kullandığı uzunca bir sürede elde ettiği alet üstünlüğüyle kainata karşı müdahalesini daha etkili kılmasıyla malul. Talepleri hızla artarken insanın, birbirine karşı, kainata karşı yapabilirlik imkanı da arttı.

Gözü aç, tamahı mütemadiyen büyüyen insanın eline geçen, maharet yüklü aletlerin hangi sonucu doğuracağını tahmin etmek zor değil. Elde etmek istiyor insan. İhtiyacı tanımını kaybetti üstelik. Daha doğrusu, böyle bir konuyu sınır kabul ediyor ve hiç bir sınırlamayla karşılaşmak istemiyor. Sınırı kendi özgürlüğüne müdahale görüyor. Fakat ne yazık ki, bu tutumu diğer insanlar üzerinde çok yönlü bir daraltma olarak tezahür ediyor.

Kainat çok katmanlı yapısıyla, dengeli, ahenkli, ince ve estetik bir kurguya sahip. Büyük, çok büyük bir inşanın hesaba gelmez incelikte ve detayda bir bütünlüğü ve ihtişamı işaret etmesi modern insanın dikkatini celp etmiyor. Üretim ve paylaşıma duran bu eksiksiz deveranın sosyal alana bir esinti ve aynı bütünlüğün bir yansıması olması gerektiği de doğal olarak idrake konu olamıyor.

Kainattaki bu eşsiz ahenk ve denge, insan ilişkilerinde insafla çağrışıma dahil edilebilir . Herkesin sessiz bir biçimde buluştuğu noktada, doğuştan getirdiği fıtratın imkanı olarak tebarüz eden insaf, her olayda adalet ve merhametin içindeki ince sızı olarak işlevine kavuşmak ister.

Mesele insanın haddini bilmesidir.

Sorun da insanın haddini aşmasıyla başlıyor.

Bu aşamada, insanın haddini bilmesi için, şaşmaz, temel bir ölçüye olan ihtiyaç ortaya çıkmış olur. İmtihanın olabilmesi, ceza ve ödülün anlamına kavuşabilmesi için doğruyu ve yanlışı açıklayan; ahengi, dengeyi ve insafı var edenin, diğer bir tanımla objektif bir bilgiye ihtiyaç ortaya çıkar.

İnsanı birbirinin kurdu olmaktan kurtarıp kardeşçe dayanışmaya, adil paylaşıma davet eden bu bilgi insana haddini bildirir.

Kimseye kul olmamasını, arzularına esir olmadan nasıl yaşayacağını bildiren bilgi, insafı daima diri hale getiren vahyin öğretisidir. Bir başka söylemin böylesine bir imkanı olması muhal. Hiçbir insanın objektif olamayacağı gibi, taşıdığı yetilerin kapasitesiyle de sınırlı bir varlıktır.

Cennet hayatında haddini aşan, İblis’e uyan insanın tekrar eski mevkiine kavuşabilmesi için dünya hayatında da ondan uzak durması icap eder.

Haddini aşan İblis, müsaade alarak, insanı yoldan çıkarma görevine dünyada da devam ediyor. Ölçüye karşı, istekleri ihtiyaç haline getirmeyi fısıldayan o.

Vicdanın sağırlaşması sonucu, insanın yıkıcı muhtevayla dünyaya saldırması, bu nedenden ötürü. Elindeki silahların çekinmeden insanlığın üzerine boca edilmesi, insafın yitirilmesinin işareti.

Dünya daralıyor ve nefesini kesiyor insan insanın.

Şüphesiz Allah (cc) kullarına zulmetmez, insanlar kendilerine zulmeder ( Yunus-44)

Devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/ahmet-mercan/20578/insafsiz-devran

Bu haber toplam 631 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim