Mescid-i Aksa Kütüphanesine girmiştim. Kitapları, dergileri algılamaya çalışmıştım. Çocukluğumdan beri bir özgürleşme mücadelesinin sembolü durumundaki Kubbetüssahra’nın, Kıble Mescidinin içine girdim, namaz kıldım. Ömrümün sürdürmeyi en sevdiğim eylemlerinden biri olan Müslümanlarla tanışma eylemimi kararlıkla sürdürmüştüm. Kudüs’ü zengin bir şekilde kavrayabildiğimi söyleyemem o ziyaretimizde. Şimdi de ziyaretimiz henüz bitmemiş olmakla beraber Filistin’de bilmem, tanımam gerektiğine inandığım birçok husustan, kimseden halen haberim yok. Çok güzel gençlerle, çocuklarla, amcalarla, dedelerle karşılaştım, tanıştım, sohbet ettim. Ramazanın nasıl bir güzellik olduğunu Mescid-i Aksa’da hissediyor olmak; ömrümüzün bundan sonrasında yapmamız gerekirken yapmadıklarımızı da hissederek hissediyor olmak elbette mühim.
Mirasımız Derneği vesilesi ile Türkiye’den birçok gazeteci, televizyoncu arkadaşla geldik buraya. Batılılaşma İhaneti’nin, Büyük Türkçe Sözlük’ün değerli müellifi D. Mehmet Doğan ağabeyle ve ismini İbrahim Kiras Ağabeyin şiir kitabının isminden alan Gerçek Hayat Dergisi yayın yönetmeni Kemal Özer Ağabeyle birçok kelimelerin kökenini yokladık.
Siz bu satırları okurken büyük sürgünün yıldönümü Nekbe’den sonraki ilk Cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmış olacağız inşallah. Kızım buraya gelmeden önce, “baba orada seni öldürürlerse” demişti. Burada ölünür mü, şehid mi olunur? Şehidliğin/şahidliğin hakkı verilemeden geri mi dönülür? Bu sorular burada dursun.
Devamı: https://www.karar.com/yazarlar/asim-gultekin/selam-diyari-kudusten-selam-10185
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.