Tıpkı geçmişte KCK’nın avukatlığını yapıp daha sonrasında CHP’de ikinci adamlığa kadar yükselen Sezgin Tanrıkulu gibi kamuoyunca yakından tanınmaya başlanmıştı.
Elçi, kamuoyunda etkinliğini artırırken, PKK-HDP saflarında da ismi ön plandaydı.
CNN Türk’te, Ahmet Hakan’a konuk olduğu programda sarf ettiği “PKK terör örgütü değildir” sözleriyle belirli kesimlerin tepkisini çekse de, hitap ettiği kesimde kahramanlaştırılıyordu.
PLANLI SALDIRI
Elçi’nin hayatını kaybettiği saldırıdan sonra, yapılan değerlendirmeler ve yorumlar olayı daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Saldırıyı ilk dakikasından itibaren “faili meçhul” gösterenler, olay yerinde inceleme yapmaya çalışan savcı ve polislere yapılan silahlı saldırıları görmezden geliyorlar. Faili meçhul diyenlerin olayı faili meçhulde bırakmak istedikleri gibi bir halleri var.
Halbuki durum son derece açık ve net.
Tahir Elçi’nin basın toplantısının yapılacağı sokak teröristler tarafından belirlenmiş ve tam saatinde oradalar. Taksiden daha inmeden uzun namlulu silahlarla 2 polisi şehit edip sokağa dalıyorlar.
Son derece soğukkanlı ve profesyonelce gerçekleştirilmiş bir saldırı…
Sur ilçesinde PKK dışında başka bir terör örgütünden bahsedebilmek mümkün değil. Zaten fotoğraf karelerine yansıyan polislerin önünden koşarak geçen saldırganın da YDG-H üyesi olduğu açıklandı.
Eylemi PKK’nın yaptığı bir gerçek.
Devamı: http://www.gazetevahdet.com/tahir-elci-cinayetinde-rus-suphesi-4262yy.htm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.