• İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Celil Güngör: Bir adam öldü

Celil Güngör: Bir adam öldü
Dün Ankara’da Kocatepe Camiinde eski Kültür Bakanlarımızdan Rıfkı Danışman’ı ebedi yolculuğuna uğurladık.

Kendileri ile müşerref olamadım. Ancak benim hafızamda iz bırakan bir kişi idi. Onun Kültür Bakanlığı zamanında yayımladığı kitaplar, okumaya yeni başlamış heveskar bir ortaokul öğrencisi olarak başucumdan ayıramadığım kitaplardı. Bunların başında Cağaloğlunda MTTB’de konferanslarını dinlediğim, kitaplarını su içer gibi okuduğum Üstad Necip Fazıl’ın tiyatro eserlerinin üç cilt halinde yayımlandığı kitaplardı.

Birden karşımıza çıkıveren Kültür Bakanlığının yayımladığı bu kitapların güzel bir kapağı, temiz bir baskısı ve en önemlisi Kültür Bakanı Rıfkı Danışman imzası ile muhtevalı bir önsözü vardı. Devletin bir bakanı üstadı övüyor, onun ve eserinin değerini anlatıyordu. Bu durum o yıllarda bizim kuşağın alıştığı bir şey değildi. Devletin en küçük görevlisinden bile üstada ait bir övgü duymuşluğumuz yoktu. Rıfkı Danışman’ın bu övgüsünden ve eserlerin devletçe yayımlanmasından apaçık bir sevinç ve gurur duyuyorduk. Devlet katında üstadın, dolayısı ile bizim düşüncemizin adeta kabulüne idi bu sevincimiz.

Bir müddet sonra da 1977’de Hattat Hamid Aytaç’ın o nefis hattı ile o günün yüksek kaliteli baskısı ile Kırk Hadis yayımlandı. Fiyatı 50 lira idi. Hemen edindim. Eserin girişinde gene Rıfkı Danışman’ın önsözü. Daha pek çok muhtevalı ve özenli kitaplar Rıfkı Danışman’ı adeta hafızama kazıdı.

Bugün artık kullanılmayan, kitabın içinden doğan güneş logolu Kültür Bakanlığı amblemi, benim için hep kaliteli kitabın alameti olagelmiştir.

İşte o yılların kültür dünyasını canlandıran adam Rıfkı Danışman’dı. Erzurum milletvekili idi. Erzurum müftüsü Dersiam Sakıb Efendi’nin oğluydu. Yanılmıyorsam, Ayasofya’nın hünkar mahfelinin de ibadete açılması onun bakanlığı döneminde gerçekleşti.

Türkiye’nin muhafazakar kültür çevrelerinde, hep bir Hasan Âli Yücel kompleksi gözlemişimdir. Sağın sığ fikir ve kültür kısırlığına çare olarak, kültür ve eğitim bakanlarını, tek parti döneminin doğu ve batı klasiklerini tercüme edip yayımlayan Hasan Âli Yücel’le mukayeseler yaparak iç geçirirlerdi hep.

Rıfkı Danışman muhafazakar ve sağ cenahın farkına varamadığı, kıymetini takdir edemediği zor zamanların icracısı, isimsiz kahramanı ve alçakgönüllüğün yüceliğine erişmiş bir şahsiyetti. Hasan Âli Yücel’le mukayese edilemeyecek kadar bu toprakların kültürüne ve medeniyetine aitti. O’nun böyle bir mukayeseden hoşlanacağını sanmıyorum, ama gene de meraklı ve kompleksli zihinlere adını fısıldamayı görev sayıyorum.

Dün hiç tanıyamadığım, göremediğim ama medyun-u şükran olduğum bir insanı son yolculuğuna uğurladık. Ruhu şâd mekanı cennet olsun.

img-20180717-wa0004.jpgimg-20180717-wa0005.jpg

img-20180717-wa0006.jpgimg-20180717-wa0007.jpg

Bu haber toplam 2102 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim