• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Cihan Aktaş: Bir şehri koruyan kelimeler

Cihan Aktaş: Bir şehri koruyan kelimeler
Bir adrese sahip olmak, kendini herhangi bir beldeye ait hissetmek için hangi aşamalardan geçer göçmen, aynı zamanda içeride ve dışarıda sayılmanın güçlükleri nasıl tecrübe edilir, uğrak yerinde gerçek bir yerleşmeyi sağlayan hangi saiklerdir?
İki yıl boyunca Esenler’e gidip gelirken dinlediklerim ve gözlemlerim, bu sorular üzerine yeniden düşünüp cevaplar aramaya sevk etti. Esenler küçük bir köy iken Türkiye’nin en kalabalık ilçelerinden biri olma noktasına nasıl çekildi?  İlçe, İstanbul’un uzağında kendi halinde iki köy iken elli yıl içinde küreselleşmenin tipik özelliklerini sergileyen kalabalık ve dinamik bir şehir parçasına dönüştü. Son yirmi beş yılı bir hayli hızlı yaşandı bu dönüşümün. 1960’lardan itibaren yoğunlaşan Anadolu göçüyle birlikte seyrek evler mahalle olmaya çalışırken köy sıklıkla kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kaldı. Kadınlar yol üstüne bırakılmış su boruları döşedi, erkekler aralarında topladıkları parayla satın aldıkları demir elektrik direklerini, yerlerini kazıyarak dikti, toz kalkmasın diye kendi Arnavut kaldırımlarını kendileri döşetti. Her yaşta insan okuluna veya işine ulaşmak için çamurlu yollarda saatlerce yürümeye mecburdu. Herkesin mahrumiyetle mücadele konusunda anlatabileceği sarsıcı hikâyeleri var.
 
Bu hikayelere yaslanarak yazdığım Rüzgârla İyi Geçinmek’in söyleşileri için Maltepe’den Esenler’e gidip gelirken İstanbul’u, aslında Türkiye’yi yeniden öğrendim. Beni böylesine öğretici bir çalışmaya davet eden Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’ya müteşekkirim.
 
Esenler, 1939’da ilçe oluncaya kadar Litros isimli bir köydü. 1993’de ilçe olduğunda sınırlarına dahil edilen Atışalanı köyü de yine 1939’a kadar Avas ismini taşıyordu. İlçenin arka planı ise en az sekiz bin senelik tarihinin bilgilerine ulaşabildiğimiz İstanbul’unki kadar derin olmakla birlikte, merkezden uzaklığın sebepleriyle aynı zamanda muğlak.
 
“Her şehrin, her yerleşimin örtük bir “program”ı vardır; şehir veya yerleşim “ne zaman bu programı gözden uzak tutarsa, yeniden bulmak zorundadır, yoksa yok olup gider.” Calvino, “Yeni Bir Sayfa” isimli kitabında, aynı şehir altında başkalaşımlar geçiren yerleşimin tarihi boyunca sahip olduğu, ona diğer yerleşimlerden ayrı bir anlam kazandıran süreklilik ögesini hatırlatır. (sf. 329)
 
Esenler için bu süreklilik ögesi veya ögeleri neler olabilirdi, bunu araştırdım söyleşilerim sırasında.
 
Bir yerleşim kendi içinde çeşitli katmanlar barındırıyor. Esenler havalisi Bizans döneminde Aretai, yani “Faziletler” olarak bilinirmiş. Litros ve Avas’ın arka planında, İstanbul’un çeşitli aşamalarını bahçeleri, kilerleri, suları, yolları, temiz havasıyla tahkim eden iki köy var. Hindistan kökenli Rumlaşmış “siyahi” Çingeneler tarafından kurulduğu belirtiliyor kaynaklarda. Yüz yıllarca çeşitli verilere göre- en fazla altı yüz kişilik nüfusa sahip olmuş; bu nüfus bazen altmışa kadar düşmüş. Ne içinde İstanbul’un ne dışında, ne İstanbul’suz ifade edebilir kendini ne de ona dahil olabilir bir konumda, ikircimli bir düzlemde sürdürmüş varlığını.
 
Nüfusundaki yoğun dalgalanma ise 93 Harbi’ni takiben başlıyor. Makedonya göçmenlerini Balkan göçmenleri ve mübadiller izliyor. 1950’lerde Yugoslavya göçü, giderek artan Anadolu göçü ve nihayet Suriyeli mülteciler… Esenler minyatür bir Türkiye, İstanbul için bir ön hazırlık eşiği, bir Osmanlı ahalisi platformudur. Son verilere göre nüfusu 3 bine yakın bir azalmayla 454 bin 569’a düşmüş durumda.
 
“Faziletler” nitelemesinden söz etmiştim. 1924’te tepeye gelen mübadiller ilçeye zorlu, ağrılı sonuçlar ortaya koyan yerleşmeleri sırasında helal-haram sınırlarını gözetecek bir muaşeret ortaya koymaya çalıştılar. İçlerinde varlıktan yokluğa düşenler bu muaşeretin zemininde vakarlarını korudu. Anadolu göçmenleri evlerini komşularıyla birlikte oda oda inşa ettiler. İnsanlar komşularına kapılarını açık bırakacak veya anahtarlarını teslim edecek kadar güvendi, ancak aynı zamanda evlerini inşa ederken mahremiyet sınırlarını projelere yansıttılar.
Bu haber toplam 571 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim