“Öğretilmiş” tercihleri, her sunulana dair önkabulleriyle gülümserken, ceplerine cömertlik eklerken, sınırsız toleransla vitrinlere bakarken, baktığını beğenirken, beğendiğini alırken neyi arıyor insan?
Mutluluğu...
Arayışın sınırları bunca genişleyip mutluluk da aynı hızla uzaklaştığından beri, bu kıtlığın çaresi olduğunu iddia eden sayısız ürün ve reçete var.
Ve en çok da kitap var.
Çünkü kitap, toplum için en ikna edici, en saygın reçete görülüyor…
Bilginin saflaşmış, elenmiş, dinlenmiş, kayda değmesi uygun hâli, kitaplaştırılmaya layık görülmüş olanı. Yahut toplum kabulü böyle.
Hâlbuki kalite referansı neredeyse tüketmiş ve güven tazelemek için reklam kampanyalarına boğulmuş popülerlikle özdeş kitap, artık bilginin temsili olmaktan uzaklaşmış hâliyle daha sık karşımıza çıkıyor.
Uğruna bunca seferberliğe girişildiğine bakılırsa mutluluk için verilen tarifler de tutmuyor. İddia ettikleri mutluluğa eriştiremiyorlar ki, hâlâ asılsız tariflerin peşine düşmüş çaresiz kalabalıklar var.
Devamı: http://www.yenisoz.com.tr/kitap-ama-her-kitap-degil-makale-26236
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.