• İstanbul 18 °C
  • Ankara 27 °C

Erbay Kücet: Google’siz Günlere Özlem

Erbay Kücet: Google’siz Günlere Özlem
Zamanın yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün gibi parçalara bölünüp düzenli bir sırayla gösterildiği çizelgedir takvim.

Güneş ve ay döngüsü gibi bazı astronomik olayların çevrimi ile eşitlendiği gibi hasat zamanı, suların yükselmesi ve çekilmesi gibi doğal olaylar üzerinden de belirlenebilen takvim sosyal, ticarî, dinî ya da idari amaçla gün organize bir sistemdir.  Birçok medeniyet ve toplumlar kendi özel ihtiyaçlarına uygun modelli takvimler geliştirmiştir. Dünyada en çok miladî ve hicrî takvimler kullanılır. Miladî takvim, Hz. İsa’nın doğumunu başlangıç olarak alır ve Güneş’e göre hazırlanmıştır. Hicri takvim ise Hz. Muhammed’in (SAV) Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç olarak alır ve Ay’a göre hazırlanmıştır.

Takvim, zamanın bilinmesini ve takip edilmesini, sosyal işlerin ve olayların düzen içinde yapılmasını, ticareti belli bir düzene ve zaman göre yapmaya, dinî günleri ve olayları takip etmeye, önemli günleri belirlemeye ve takip etmeye, idari işlerin belli bir düzen ve nizam içerisinde yapılmasını sağlar.

“ Evinizde Saatli Maarif Takvimi oldu mu?” sorusuna birçoğumuz “Evet, oldu” dedikten sonra çok eski günlere gidersiniz demeyeceğim zira şu anda bu satırları okurken çoktan gittiniz bile.  Hatırlıyorum duvarımızda böyle bir takvimin olduğunu. Üzerindeki yazıların Hicri takvime göre tarih, günün uzaması, güneşin doğuş saatleri, bir kutu içinde namaz vakitleri, tarihte o gün, özlü sözler, şiirler, kocakarı soğukları başladı, çaylak fırtınası, birinci cemre ikinci cemre düştü tarzında iklimler hakkında bilgilerin yanında günün mönüsü yemek listesi. Annem her gün ne yemek yapsam diye bize sormazdı o günlerde.  Bugünün yemeği: Terbiyeli köfte, zeytinyağlı pırasa, mevsim salatası, kadayıf.

Saatli Maarif Takvimi'ni kullananların bilgisayar karşısında saatler geçirmesine, spor yapmasına, kültürel aktivitelerde bulunmasına, toplantılara katılmasına, internetten e-postalarını kontrol etmesine, hobilerine vakit ayırmasına pek gerek yokmuş.

1860 yılında Hacı Kasım Efendi'nin basıp satmaya başladığı takvim, bugün 146 yaşına girmiş. Hala basılıp satılan takvimin artık pek çoğumuzun ihtiyacına cevap vermediğini ancak hafızalarımızda hoş bir hatıra olarak yer aldığını söyleyebiliriz.

Günümüzde bu takvimlerden birer tane masalarımızda olmadığına göre takvimlere çok benzeyen başka şeyler kullanıyoruz hem de hiç ama hiç farkında olmadan. Google Desktop, Yahoo My Page, Netvibes vb. Birçoğumuz günümüz teknolojisiyle bunları yaparken elektronik saatli maarif takvimimizi de oluşturmuş oluyoruz.

Şimdiki gençlerin duvarlarında günlük koparılan takvimler yok, terk edildi artık. Sanırım benim gelenekçi yanım Diyanet İşleri Başkanlığı’nın basımını yaptığı takvimi Benim kullanmaya devam ediyor. Her gün yaprağını koparmasam da, arkasını okumasam da haftada bir veya iki gün takvime bakmadan evden çıkmam.

Saatli Maarif Takvimli günlerimizde havanın durumu, fırtınaların tarihi, seçme sözler, yemek tarifleri, edebiyattan söz eden satırlar, güzel sözler ve tarihte bugün köşeleri ilgimi çekerdi.  Kırlangıç Fırtınası yazdığı gün, fırtına beklentimiz olur muydu hatırlamıyorum ama benim adımı takvimden koyduklarını annem söylemişti.  Saatli Maarif Takvimi’ni çıkaran Maarif Kitaphanesi’nin İstanbul’da bulunduğunu ve önemli kitaplar yayınladığını daha sonraları öğrendim. oğuş saatleri, bir kutu içinde namaz vakitleri, tarihte o gün, özlü sözler, şiirler, kocakarı soğukları başladı, birinci cemre ikinci cemre düştü tarzında iklimler hakkında bilgiler, yemek listesi. Büyük anneannem en çok bu yemek listesini severdi. Her gün ne yemek yapsam diye düşünmektense buraya bakmayı çok severdi. Bugünün yemeği: Terbiyeli köfte, zeytinyağlı pırasa, mevsim salatası, kadayıf!

O zamanlar ihtiyaç duyulan bilgiler bunlarmış demek. Saatli Maarif Takvimi'ni kullanan kadınların şimdiki gibi işe gitmesine, işten sonra ailesiyle, eviyle ilgilenmesine, bilgisayar karşısında saatler geçirmesine, spor yapmasına, kültürel aktivitelerde bulunmasına, toplantılara katılmasına, internetten e-postalarını kontrol etmesine, hobilerine vakit ayırmasına pek gerek yokmuş. O zamanlar için Saatli Maarif Takvimi bir kadının tüm ihtiyacını karşılıyormuş.

1860 yılında Hacı Kasım Efendi'nin basıp satmaya başladığı takvim, bugün 146 yaşında ve hala basılıp satılıyor. Fakat artık pek çoğumuzun ihtiyacına cevap vermiyor ve hafızalarımızda hoş bir anı olarak yer alıyor. Okumuş, iş güç sahibi kişiler olarak bizler tam bu bilgilere ihtiyaç duymasakta buna benzer başka bilgilerin ihtiyacı içindeyiz bugün. Peki günümüzde bu takvimlerden birer tane masalarımızda olmadığına göre ne yapıyoruz? Bu takvimlere çok benzeyen başka şeyler kullanıyoruz hem de hiç ama hiç farkında olmadan: Kişiselleştirilmiş Masaüstü Uygulamaları.

Google Desktop, Yahoo My Page, Netvibes vb. Bir çoğumuz bu uygulamaların birini veya bir kaçını kendimize uygun olarak kişiselleştirerek ihtiyacımız olan bilgileri tek bir yerde topluyor ve farkında olmadan kendi Elektronik Saatli Maarif Takvimimizi oluşturuyoruz. Emaillerimiz, haberler, okuduğumuz blogların feed'leri, günün sözü, günün fıkrası, dünya saatleri, finans bilgileri, haberler, fotoğraflarımız, hava durumu, not defteri, yemek tarifleri, ipuçları. Bu açıdan bakıldığında bu uygulamaların Saatli Maarif Takvimi'nden pek de farkı yok değil mi?

1860 yılında kitapçılığa başlayan İranlı Hacı Kasım Efendi’nin Babıali’nin ilk Müslüman kitapçısı olarak Maarif Kitaphanesi, Türk Neşriyat Yurdu, Saatli Maarif Takvimi, Yeni Şark Maarif Kütüphanesi, Ece Ajandaları gibi muhtelif firmaların kurucusu. Çok fazla kitap bastığını bildiğimiz Naci Kasım’ın Atatürk hakkında bir kitabının çok meşhur olduğunu ve bir Kur’an tercümesini Cumhuriyet’in ilk döneminde bastıklarını, 1960’larda Necip Fazıl’ın Büyük Kapı, Halka’dan Parıltılar gibi kitaplarını Türk Neşriyat Yurdu’nda bastıklarını bu yazıyı kaleme alırken öğrendim.

Takvimlerde  “güzel sözler” ve “tarihte bugün” köşeleri ilgimi çekerken fıkraları okuyorum ama gülemiyorum. Güldürmenin ne denli zor olduğunu bilenlerdeniz belki de ondandır veya ciddiyetin ve asık suratın toplumda daha itibarlı olduğunu gördüğümden midir bilemiyorum ama gerçekten tebessümle geçiştiriyorum.

Güzel sözler hep güzel olmuş takvim yapraklarımızda. Hadisler ve ayet mealleri günün anlam ve önemine binaen yer alırken en çok Voltaire konuşmuş galiba. Sonra adlarını ilk defa duyduğum ve bir daha hiç duymayacağım meşhurların sözleri.

Ne dersiniz okuduklarınızın doğruluğunu test için Google bir göz atalım mı?

 

 

Bu haber toplam 977 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim