Nefis terbiyesinin üstadları arasında ağızlarına küçük bir çakıl tanesi almayı âdet edinenler olmuştur; her söylemeye niyet ettiklerinde taş dile takılıyor ve “önce düşün, sonra konuş” uyarasında bulunuyor.
“O (insan) hiçbir söz söylemez ki, yanında çok dikkatli bir gözetleyici olmasın” (Kaf:50/18).
Allah Teâlâ, Rahmet Peygamberi'ne şöyle diyor:
“Sen onlara, Allah’ın lütfu sayesinde yumuşak davrandın, eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven; doğrusu Allah, kendine güvenenleri sever.”(Al-i İmran:3/159)
Allah Teâlâ, Hz. Mûsa ile kardeşine hitaben:
“İkiniz beraber Firavun’a gidin; çünkü o sınırı çok aştı./Yine de ona söyleyeceklerinizi yumuşak bir üslûpla söyleyin; ola ki aklını başına toplar veya içine bir korku düşer” buyuruyor. (Tâhâ: 20/43-44).
Devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/hayrettinkaraman/dil-y%C3%A2resi-2009730
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.