Hakikati anlamak isteyenler, 1071’den itibaren topraklarımızın üzerinde hâkimiyet kurma adına savaşan Haçlılarla diğer savaşlara kadar tarihimize göz atmaları kâfidir.
Savaşla fethedilmeyen ülkelerin başındaki sürekli musibet, terör örgütleridir. Biri bitmeden biri başlamakta yahut yeni terör örgütleri devreye girmektedir.
Türkiye olarak terör örgütlerinin her türlüsüyle yıllardır mücadele edilmekte, devletimizin-milletimizin maddi manevi büyük kaynakları teröre harcanmaktadır.
¥
İşte bu noktada esas dikkat edilmesi gereken husus; milletten-devletten yana gözüküp, terör örgütlerinin davuluna halay çekerek, nerede ne zaman fitne-fesat çıkaracakları belli olmayan “müslim görünümlü” terör sevicilerdir.
Diline, dinine, değerlerine baktığınızda sizden biri gibi gözüken, sofranıza oturan, güvendiğiniz için evinize giren, yıllarca “kardeşlik maskesiyle” aynı çatı altında bulunan birileri çıkıp, terör seviciliği yapabilmektedir.
Demek ki böyle kimselerde; “vatan, millet, din bayrak, ezan, Kur’an” gibi vatanımızın bekasının vazgeçilmez direkleri bir anlam ifade etmemektedir.
Devlet korumasında yaşayarak nefislerini “yüce güç” haline getirmiş, gözleri ve sözleri kinle, nefretle yoğrulmuş kimselerin doğruları görmesi, enelerinin zirvede oluşu sebebiyle imkânsızdır.
Rabbim şerlerinden sadece milletimizi değil, bütün mazlum milletleri korusun. Amin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.