Bizim zamanımızda ilkokul müfredatları zayıf idi. Ali topu at! Koş Ayşe koş! tipinden tarihi derinliği olan (!) anlatımlar kitaplarda yer alırdı.
Bu öğretim ve eğitim tarzı ülkemizde ‘akıl tutulmalarına' ve ‘boyun tutulmalarına sebep oldu. Nitekim Ülkemizde yaşanılan akıl almaz gelişmeleri çoğu zaman ‘akıl tutulması' şeklinde niteleyen entelektüel tesbitlere rastlarız. Akıl tutulması daha çok, muhatapların zihni yeteneklerinin dumura uğradıklarını gösterir bir tesbit...
Bize göre ülkemizde akıl tutulması vakalarının yanı sıra derin boyutlarda hâkim bir ‘boyun tutulması' mevcut.
İttihat ve Terakki iktidar yıllarından itibaren ortaya konulan bakış açısına doğru yönlendirilmiş Türkiye, o günden beri ‘tek bir noktaya bakmaktan dolayı' boynu kireçlenmiş bir beden vaziyeti almış durumda.
Boyun tutulma vakaları sadece Türkiye'ye mahsus bir olgu değil. Geri kalmış bütün ülkeler aynı sendromdan muzdarip.
Ülkesini kapalı bir hapishaneye çevirmiş Monarşik Kominist Küba yönetimi, ‘Kuzey Korelinin Kuzey Koreli'den başka dostu yoktur' propagandasıyla halkını zehirlemiş Kuzey Kore Yönetimi, polis devleti rejimlerinin kitaba girecek örneklerinden Kominist Çin yönetimi bunlardan bazıları.
Kendisine egemenlerce dayatılmış tek bir noktaya baka baka boynu kireçlenmiş Türkiye de uzun zaman boyun ağrıları çekti.
Hayata başka bakış açıları olduğuna inanan dost ellerin bu kireçlenmiş yapıya başka yönleri de göstermek için yaptıkları muameleler ise egemen iradenin varlık sebebine yönelik müdahale kabul ediliyordu.
Devamı: http://www.yenisoz.com.tr/bilgiyle-ozgurlesmek-idrakle-ariflesmek-makale-37012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.