• İstanbul 18 °C
  • Ankara 28 °C

İbrahim Karagül: Türkiye bir kimlik, bir ‘üst akıl’dır. Küresel ölçekte ‘en güçlü iddia’dır

İbrahim Karagül: Türkiye bir kimlik, bir ‘üst akıl’dır. Küresel ölçekte ‘en güçlü iddia’dır
Türkiye artık bir “üst akıl”dır. Anadolu sınırlarının dışına taşan, “coğrafyamız” olarak bildiğimiz kimlik haritasının bütün köşelerine uzanan, bugün yaşayan en etkili siyasi dili geliştiren akıldır.

Artık bir “Türkiye aklı”nın, bir “ulus devlet” aklının ötelerine taşan, kurucu nitelik taşıyan, yüzlerle yıllık siyasi birikim ve genetiği temsil eden söz ve iddia sahibi bir akıldır.

Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu’ya sıkıştırılan, rehin alınan, hareket edemez hale getirilen, dünya ile bütün bağları koparılan, dondurulan bir akıl olmaktan çıkmıştır. Uysallaştırıldığı sanılan milletimiz, 2023’e yaklaşırken patlamış, enerjisini, gücünü, kimliğini ve o aklı harekete geçirmiştir.

Türkiye bir mesajdır, iddiadır, üst kimliktir

Orta Asya derinliklerinden, Türkistan’ın en doğu sınırlarından, Atlantik kıyılarına, Afrika derinliklerinden Güney Asya’ya kadar ulaşan, söz söyleyen, mesaj taşıyan, “Orta Doğu”nun sokaklarına inen, insanların ruh dünyalarını sarsan, gönül dünyalarını zenginleştiren, onur ve heyecanını artıran bir ortak siyasi dil haline gelmiştir.

Milli, tarihi bir akıl birikimi bugün harekete geçmiş, ülkemizin ve coğrafyamızın bugününü de yarınını da harekete geçirmiştir. Türkiye, bu anlamda artık sadece Türkiye değildir; bir üst akıldır, bir üst kimliktir, küresel ölçekte bir güç inşasıdır. Tarih yapıcı ulusların imparatorluk iddialarına döndüğü bir devirde, bu ülke de tarih yapıcı, coğrafya inşa edici rolüne dönmüştür.

Savunmamız da, güç etkimiz de sınırlarımızda başlamıyor artık

Savunmamız artık İran sınırından, Suriye sınırından Yunanistan ve Bulgaristan sınırından değil coğrafyanın derinliklerinden başlıyorsa, ülkemize gelen Suriyeli mülteciler bütün Avrupa’nın güvenlik sorunu olabiliyorsa, ekonomik sorunlarımız eskisi gibi derin iç çöküntü olma yerine küresel ölçekte bir ekonomik sarsıntıya dönüşebiliyorsa, coğrafyaya yönelik siyasi/güvenlik etkimiz ABD ve Avrupa’nın birinci öncelikli gündemine dönüşüyor hatta “tehdit” olarak tanımlanabiliyorsa, savunma girişimlerimiz birilerini ürkütüyorsa, Kırgızistan’dan Güney Afrika’ya, Rusya’dan Avrupa’ya kadar her yerde küresel sistemin revizyonuna dair yüksek sesli itirazlarımız oluyorsa, içerideki sistemini dönüştürdükten sonra uluslararası sistemin yüz yıldır devam eden çarpıklıklarına bayrak açabiliyorsak, Türkiye’nin çok ötesinde bir ölçekle hareket ediyoruz, çok ötesinde söz ve iddialara sahibiz demektir.

İçerideki psikolojik yıkım operasyonuna dikkat edin!

Öyleyse öncelikle biz, içeride “Türkiye düşüncemizi” değiştirmek, yerli yerine oturtmak, sağlamlaştırmak zorundayız. Bu bir inançtır ve inancımızı güçlendirmek zorundayız. Öncelikle “ekonomik kriz var, eyvah bittik, bizi mahvedecekler, Türkiye’de her şey dağılıyor, çöküş var, bir daha toparlanamayız, ABD ile anlaşmalıyız” türü yaygaraların aslında bir zihinsel operasyon olduğunu, yüz yıl sonra dirilen o aklı ve yükselişi vurmaya dönük sinsi bir psikolojik operasyon olduğunu, kitleleri paniğe itmeyi amaçladığını, bunun üzerinden bir dip siyasi muhalefet geliştirilmek istendiğini bilmek zorundayız.

Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/turkiye-bir-kimlik-bir-ust-akildir-kuresel-olcekte-en-guclu-iddiadir-2047145

Bu haber toplam 450 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim