• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

İsrafil Kuralay: Haluk Hoca

İsrafil Kuralay: Haluk Hoca
Haluk Hoca denince aklımıza Osmanlı coğrafyası gelir. Adım adım, nokta nokta, isim isim tespitlerde bulunmuş ve onları kitaplara, belgesellere, gezilere konu etmiştir.

Herkes ona bu isimle hitap ediyordu. Diğer unvanları daha sonra geliyordu. O herkes için “Haluk Hoca” idi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Van’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Ömrünü adadığı tarihimizin kilit taşı bölgelerinden Malazgirt’te ve Ahlat’ta incelemeler yapmış bir başka menzile doğru yol alırken Mevla’nın büyük çağrısına uyarak bu alemdeki görevini tamamladı.

Haluk Hoca denince aklımıza Osmanlı coğrafyası gelir. Adım adım, nokta nokta, isim isim tespitlerde bulunmuş ve onları kitaplara, belgesellere, gezilere konu etmiştir. Kitapları Osmanlı coğrafyasını dolaşacaklar için rehber niteliğindedir. İstanbul’da Yaşama Sanatı, Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk, Nil’den Tuna’ya Osmanlı, İncir Çekirdeği adlı kitaplar Osmanlıyı tanımak için detaylı, hoş, her yerde bulamayacağınız bilgileri muhteva eder.

2004 yılında MÜSİAD heyetiyle Haluk Hocanın rehberliğinde Balkan Turuna çıkmıştık. Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Kosova’da medeniyetimizin güzel eserleriyle nasıl bezendiğine hocanın güzel ve doyurucu bilgileriyle şahitlik ettik. Rahmetli hocayla seyahat başında bir pazarlık yaptık. Araç hareket halinde iken hoca konuşacak, durunca biz mekânları gezeceğiz.  Seyahat boyunca bir ansiklopedi genişliğinde bilgiye sahip olduk. Yerler, eserler, isimler… Yalnız bir sadece Osmanlıya ait eserleri tanıdık. Daha sonra farklı zamanlarda bölgeye gidince Osmanlıdan başkalarının da bölgede eserleri olduğunu görünce hocaya sordum. “Hocam Balkanlarda Osmanlıdan başka yaşayanlarda var. Bize o tarafı hiç anlatmamışsın.” Hocanın cevabı ilginçti “Benim görevim bize ait olanları anlatmaktır.”

Gittiğimiz her yerde ilişki kurduğu tarih ve kültür mirasına sahip kahramanlar vardı. Onların bir kısmı ile tanışma fırsatım oldu. Kosova’da acemilik edip iki kardeş topluluktan kendimize yakın hissettiğimiz kimselerle görüştük fakat hoca ortalıkta yok. Sonra hoca ortaya çıkınca “Hocam niye ziyarete katılmadın?” diye sordum. Hocanın cevabı “her yerin kendine mahsus hassasiyetleri var siz onları ihmal ettiniz. Evlad-ı Fatihan sizden bu hassasiyeti bekler.” Yine o güzel seyahatten arta kalan bir hatıra “Eğer Osmanlıyı iyi tanımak isterseniz gezmeye Şam’dan Halep’ten başlamalısınız.” Aklımda kalan bir not daha: Ben hocaya “Osmanlı coğrafyasında dolaştın kitaplar, makaleler yazdın, eksik kalan bir şey oldu mu? diye sordum. “Evet. Ben daha çok mekânların hikâyesine odaklandım insanların hikâyelerine odaklanmalıydım.”

Devamı: https://www.dirilispostasi.com/makale/haluk-hoca-5d5db6300c0f010a80178716

Bu haber toplam 467 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim