• İstanbul 15 °C
  • Ankara 21 °C

Kenan Alpay: İmparatorluğu Rusya’yla mı, Çin’le mi kursak?

Kenan Alpay: İmparatorluğu Rusya’yla mı, Çin’le mi kursak?
Vallahi ben TRT Haber’de dinledim, en popüler Başdanışman’ın yalancısıyım: Rusya-Türkiye ilişkileri Japonya’ya kadar uzanacak şekilde yeniden yazılıyormuş meğer.
Üstelik ülke ve toplum olarak (Kurtuluş Savaşı dâhil) 200 yıldır kurtuluşa, emperyalizmi yenmeye hiç bu kadar yakın olamamışız. Bu sebeple altın vuruş mesabesinde yeni bir ‘Kızıl Elma’ gururla şöyle ilan ediliyordu: “Türk-Rus İmparatorluğu tezinden asla vazgeçmedim.” Hayal filan deyip kimse hafife almasın çünkü Türk-Rus İmparatorluğu tezi çok sağlam temellere, son derece güçlü stratejik hesaplara dayandırılıyor: “ABD’den gelen patlamış mısır inşallah geri döner.”
 
Yüz yıl öncesinde olduğu gibi Kafkasya ve Balkanlar üzerinden yakıp yıkarak Anadolu’yu dört bir koldan istila için fırsat kollayan Rusya hesabına serdedilen bu görüşler, hayreti mucip bir şekilde, en aşırı Polyannacı savunma mekanizmasına dahi nal toplatacak süratte nasıl ilerliyor? Amerika’nın işgal, darbe ve ambargo politikalarına yoğunlaşıp Rusya’nın dünden bugüne devam eden işgal ve katliam politikalarını görmezden gelerek sağlıklı bir çıkış yolu bulunabilmesi mümkün değil. Amerika’ya karşı duyulan haklı öfke ve tepkiler, basit hamasi söylemler eşliğinde Rusya’nın icra ettiği en acı yıkımları görünmez kılmak üzere seferber edilmemeli. Unutmayalım ki Amerika kadar Rusya da PKK-PYD’yi destekledi, destekliyor. Daha önemlisi bütün bir bölgeyi terörize eden Esed-Baas cuntasını ayakta tutmak için İran’la beraber okul, hastane, kreş ve mescidlerden başlamak üzere Suriye’nin tüm şehirlerini bombardıman ediyor hâlâ. Muhalif gazeteci, sermayedar ve siyasetçilere dünyanın dört bir tarafında düzenlediği suikastlarla anılan emperyalist bir devletten bahsediyoruz nihayetinde. 
 
NATO’yla, ABD ve AB’yle ilişkilerin son derece sıkıntılı dönemlerden geçtiği bir vasatta yeni ittifak zeminleri, yeni müttefik arayışları ne garip ne de ayıp sayılır elbette. Ama işi Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun verdiği birkaç sempatik mesajdan yola çıkarak “Venezüella-Türkiye pekâlâ, iki devlet bir millet işte” sonucuna bağlayan ahlaksız trollerin fırsatçılığı, amigoluğu düzeysizliğine de düşürmemek icap eder. 
 
Maduro Candır, Venezüella Canımın İçi
 
Beyoğlu’nun arka sokaklarında Devrimci Gençlik rolleri keserken PKK’nın Özgür Gündem’ine sıçrayan, oradan kapağı Fethullahçı Cunta’nın Taraf’ına atan ve nihayet Kuzguncuk Yalı Çetesi’yle racon kesen trollerin “Venezüellalılar ve Türkiyeliler Azeriler’den daha fazla yakınlar” üfürükleri hiç de şaşırtıcı gelmiyor insana. Çünkü ne ahlaki ve siyasi anlamda tutarlılık gibi bir kaygıları var ne de uydurdukları yalanlar dolayısıyla kızaracak yüzleri. Türkiye’nin Venezüella veya başka bir devletle şu ya da bu düzeyde işbirliği yapması, anlaşmalar imzalaması, askeri tedbirlerden ticari ortaklıklara değin arayışlara girmesi son derece doğaldır. Doğal olmayan bu arayışları süfli birtakım küçük emeller uğruna yağcılık ve yaltaklanma derecesine çıkarmaktır.
 
Dini, dili, kültürü, tarihi açıdan neredeyse hiçbir ortak noktası bulunmayan, coğrafi olarak dünyanın en uzak iki ucunda bulunan Türkiye ve Venezüella’yı konjonktürel gerekçelerle tek devlet kılma ütopyasına bir yere kadar hoş görelim diyebiliriz. Ancak dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Venezüella’nın tümden iflas etmiş, % 14 binlik enflasyon oranıyla değil marketlerinden ürün, fırınlarından ekmek dahi alabilmenin imkânsız olduğu gerçeğini nereye saklayacağız? Sosyalist Maduro’nun Venezüella’sında sadece ekonomik düzen değil kamu güvenliği de çökmüş ve suç oranları resmen patlamış durumda. Üç milyona yakın insan komşu Kolombiya’ya kaçmış, milyonlarcası da kaçmak için fırsat kollamakta. Arnavutluk’un Enver Hoca’sından, Yugoslavya’nın Tito’sundan hayaller ithal ederek hayatlarını idame eden bir siyasi çizginin pazarlayabileceği şifa ürünleri olsa olsa bu kalibrede olur zaten. 
Bu haber toplam 470 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim