• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Leyla Şerif Emin: Aynı ülkenin farklı şehirlerindeyiz

Leyla Şerif Emin: Aynı ülkenin farklı şehirlerindeyiz
Ülkelerin arasında sınırların olması, o sınırı geçmenize izin verdikleri sürece bir anlamı kalmamalı. Uzaklığa çare yok, ama o uzaklık hep vardı. Hele eskiden şartlar daha da zordu, yani ulaşım şimdi daha kolay.

Üsküp, İstanbul’a Kars’tan daha yakın, arada sınır mı var? Olsun, o da nazarlık olsun, bu bizlerin buluşmasına, beraber oturup konuşmamıza, dertleşmemize, ziyaretlerimize mani olmasın. Üsküp, İskece, Burgaz, Kırcaali, Gümülcine, Gostivar, Kalkandelen, Ohri, Resne, Köprülü, Kırçova, İşkodra, Prizren, Priştine ve ismini sayamadığım daha nice yerlerde hâlâ yaşayan ve yüz yıldır elinden kalemi bırakmayan, okuyan, yazan velhasıl Türkçe konuşan, dilini ve dinini yaşatmaya çalışan insanların, özellikle gençlerin varlığı sizi şaşırtmasın. Serhat boyları hiç yalnız kalmadı ki, bir mezar taşının yanında hep bir beşik sallandı. Nasıl bir özlemdir ki bu, babadan oğula, dededen toruna bir emanet gibi devredildi. Ülkeler arasında bir faaliyet yapmak için bürokratik işlemler, izinler, imzalar vesaireler mi gerek? Ona da hiç gerek yok, çünkü biz buradayız, yaşadığımız şehrin vatandaşıyız.
Arada sırada savaşlar versek de, burada yaşayan her millet gibi bizim de haklarımız var. Yaşadıklarımız bize kalsın, önemli olan burada yetişecek gençlerimizin bilinçli olması, zordayken çıkış yolu arayacak, olmuyorsa olduracak, bir hâl çaresine bakmayı bilecek gençlere çalışma alanları yaratabilmek. Bunu da inşallah beraberce, sanki aynı ülkenin farklı şehirlerinde yaptığımız faaliyetler gibi görmemiz gerek. Bu sadece kültürel faaliyetler için geçerli değil tabii, ekonomik güçlenme için, eğitim alanında yapılacak çalışmalar için, sağlık için, hastaneler için hatta ve hatta siyaset ve akla gelebilecek her alan için geçerli. Mesela yurt dışında bir hastane açmak zor olabilir. Ama bu coğrafyada yetişen ve işini çok da iyi yapan doktorlar da var. Onlar da Türk, onlar da Türkiye sevdalısı ve yaşadığı ülkenin vatandaşı. Hem istihdam sağlayacak hem de bu ülkenin yararını düşünecek hem de bu bölgede doktor olmak için yıllarca eğitim gören gençler için bir motivasyon olacak.
Dedim ya ortak hareket edince birçok sorun baştan halledilir. Geçen hafta Dünya İslam Sağlık Birliği (WIHU) hem Türkiye’den hem de farklı ülkelerden temsilcileri ile bir konferans için Üsküp’teydi. Üsküplü doktor arkadaşlarımız hemen salon ayarladı, hazırlıklara başladı. Salon dolacak mı diye merak ederken, iki yüz kişilik salon hınca hınç doldu. Salondakilerin yarısından fazlası Makedonya’da Tıp fakültelerinde okuyan öğrencilerden ibaretti. Bu gençlerin anne babaları geçmişte milliyetinden ya da dininden sebep hastane köşelerinde saatlerce bekletilmiş, hipokrat yemininin işlemediği şehirlerde hayat mücadelesi vermiş insanlardı. Şimdi o öğrencilerin motivasyonlarına ve mesleklerine nasıl sarıldıklarını görmesek, işte o zaman gerçekten aramızda çok kalın çizilmiş sınırların olduğuna inanırız.
Hastane sadece bir örnek, akademisyenlerden üniversitelere, turizmcilerden hotellere, eğitimcilerden okullara, çiftçilerden fabrikalara, ticaret ile uğraşanlardan tekstil sektörüne ve daha nicelerine sanki aynı ülkenin farklı bir şehrine yatırım yapar gibi o şehrin yerlisi ile beraber çalışmak çok zor olmamalı. Bundan ne gibi sonuçlar çıkacak, mesela Türk kurumlarının omuzlarındaki yük kalkacak, Rumeli bölgesinde yaşayan Türk nüfusun da devamlı ana vatana yük olma hissi ortadan kalkacak. Omuzları ve yürüyüşü değişecek, bu bölgeden sorumlu olacak vs.

Devamı: http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/ayni-ulkenin-farkli-sehirlerindeyiz/

Bu haber toplam 697 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim