Bu tartışmaların közü sıcaklığını kaybetmeye başlamışken, ikinci bir rapor daha gündeme geldi.
ABD Kara Kuvvetleri Koleji’ne bağlı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından hazırlanan, tıpkı RAND gibi Amerikan askeri sistemine telkinde bulunma gücüne sahip bir kuruluş tarafından hazırlanan bir başka rapordan söz ediyoruz.
Bu kuruluş da, kendi misyonunu “Amerikan ordusu için ‘düşünce fabrikası’ olarak çalışma” biçiminde nitelendiriyor.
Allah’tan 80 sayfalık bu ikinci raporda ‘darbe seçeneğinden’ söz eden bir bölüm yok.
Ama bu durum ilgisiz kalmayı gerektirebilecek kadar da önemsiz değil.
ABD TÜRKİYE ÜZERİNDE AZALAN ‘NÜFUZ ALANINI’ GERİ GETİRMENİN YOLLARINI ARIYOR
Gerek RAND’ın raporu, gerekse bu ikincisinin, ortak hedefli bir ‘arayıştan’ hareketle kaleme alındığı net bir şekilde görülebiliyor.
Bu raporlara bakıp bu arayışın ne olduğunu anlamaya çalıştığınızda, Washington’un Türkiye üzerindeki ‘azalan nüfuzunu’ yeniden eski haline çevirmenin çabalarını bariz şekilde görmeniz mümkün hale geliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.