• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Mehmet Emin Gerger'den: Vefatının 55. yıldönümünde Üstad Said Nursi..

Mehmet Emin Gerger'den: Vefatının 55. yıldönümünde Üstad Said Nursi..
Üstad Bediüzzaman Said Nursi (rahmetullahi aleyh), Hicri 1293/Miladi 1877 tarihinde Bitlis İli (Vilayeti)’ne bağlı Hizan Kazası (İlçesi)’nın İsparit Nahiyesi’nin Nurs Köyü’nde doğdu.

Babasının adı Mirza (Sufi Mirza Efendi), annesinin adı Nuriye Hanımdır. Nüfus kaydına Said Okur olarak yazılır. Said, ailesinde yedi kardeşin dördüncüsüdür. Öteki altı kardeşinin adları: Düriye, Hanım, Molla Abdullah, Molla Muhammed, Molla Abdülmecid, Mercan Hanım’dır. 

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, İstanbul’da Şeyhülislamlığa verdiği tercüme-i halinde hayatı hakkında şu bilgileri vermektedir: Bediüzzaman Said Efendi (Bitlisli). “İsmim Said, şöhretim “Bediüzzaman”dır. Pederimin ismi Mirza’dır. (Annesinin adı Nuriye Hanımdır.) Bir sülâle-i ma’rufeye nisbetim yoktur. Mezhebim Şafii’dir. Devlet-i Aliyye-i Osmaniye tabiiyetindenim. Tarih-i velâdetim 1293 (1877)’tür. Doğum yerim, Bitlis Vilayeti dâhilinde Hizan Kazası mülhâkatından İsparit Nahiyesi’nin Nurs Karyesi’dir.” (Nüfus kaydında Said Okur olarak geçmektedir.) İlk tahsilini İsparit Nahiyesi’nde, iki yıl kadar kardeşinin yanında yapmıştır. Sonra Erzurum’a bağlı Bayezid Kasabası’nda Şeyh Muhammed Celâli Hazretleri’nin ders halkasına gidip dâhil olmuş ve okunması mutad olan dersleri ikmalle, nüshaları tamamlamıştır. Sonra Van’da tedrise başlamıştır. On beş sene kadar, muhtelif ilimlere ait tedrisat ile meşgul olmuştur. Birinci Dünya Harbi’nin ilânı üzerine gönüllü olarak “Alay Kumandanı” adı ile harbe iştirak etmiştir. Bitlis’te Ruslara karşı savaşmış ve esir düşmüştür. Esaretten firar ederek, İstanbul’a gelmiştir. 4 Ağustos 1334(1918) tarihinde, İrâde-i Seniyye ile Dârü’l- Hikmeti’l- İslâmiye azalığına tayin olunmuştur. Türk ve Kürt lisanlarıyla tekellüm ettiği gibi, Arapça ve Farsça da okur yazardı. On yedi adet Te’lifâtı vardı: Tefsir’den “İşârâtü’l- İcâz” (Arapça’dır), Mantık’tan “Ta’likat” ve “Kızıl İcâz” adlı risâlelerle, “el- Hutbettü’ş- Şâmiye” adlı risâle Arapça’dır. “Nokta”, “Şuaat”, Sünûhat”, “Münâzarat”, “Muhâkemât”, “Tülûat”, “Lemaat”, “Rumuz”, “İşârât”, “Hutuvât-ı Sitte”, “İki Mekteb-i Musibetin Şehâdetnâmesi” ve “Hakikat Çiçekleri” gibi diğer te’lîfâtı Türkçe’dir. 18 Zilkade 1336’da (24 Ağustos 1334) Mahreç pâyesi ile taltif olunmuştur. Bir adet Harp Madalyası’na hâiz bulunuyordu. Dârü’l- Hikmeti’l- İslâmiye’deki azalık müddeti dört sene üç ay devam etmiştir.. 

Devamı için: http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mehmet-emin-gerger/vefatinin-55-yildonumunde-ustad-said-nursi-10003.html

Bu haber toplam 1767 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim