• İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

Necmettin Evci: Zalimler niçin vicdanlı davranmıyor?!

Necmettin Evci: Zalimler niçin vicdanlı davranmıyor?!
Dayanılmaz yıkım ve kıyımla Suriye’de süren savaşın en iğrenç yüzü görülmeye başladı denilse itiraz eder ve ‘iğrenç yüzünden sadece biri daha görülmeye başlandı’ derim.

Çünkü en az yedi yıldır ve her gün benzer iğrençlikler yaşanmakta, daha doğrusu tezgâhlanmaktadır. 

Bizim insanî ve İslâmî hassasiyetle asla kabul ve tevessül edemeyeceğimiz zulümler bu trajedinin mimarlarına en küçük bir etki etmedi, etmemiş görünüyor. Niçin böyle oluyor? Dünyanın ve insanlığın vicdanı bu kadar mı karardı, katılaştı? Niçin bu faciaya, katliama engel olunmuyor? İnsanlığın ruhu bu kadar mı sağırlaştı, körleşti? 

2. Dünya savaşında Amerikalı general George S. Patton kâfir zorbaların şuuraltılarını ve zihin kodlarını ele veren önemli bir söz söylemişti: “Savaşta önce hakikat ölür.” Bu general’in bir olguyu görmek bakımından bile olsa reel bir gerçekliği tespit ettiğini sanmıyorum. Hiroşima’ya, Nagasaki’ye attıkları nükleer bomba ile yüz binlerce insanı katletmekten önce varlığa anlam ve canlılık veren hakikati öldürdüklerini itiraf ediyor olmalıdır. Değilse o bombaları hangi etik ilkeyi gözeterek ve insanlığın hangi değerini yaşatmak için attılar? 

Yaşamak için öldürmek zorunda kalan insanın fıtrî yapısında bir derin sarsıntının olacağı muhakkaktır. Bu sarsıntıyla çözülen varlığımızla birlikte hakikat, daha doğrusu hakikat algısı zarar görür. Bütün imkânsızlıklara rağmen varlıkla bütünleşen hayatın, hayatla kaynaşan varlığın gücü, hakikati tekrar canlandırmaya yeter. Bizim iman ve ontolojik önceliklerimize göre hakikati öldürmeyi akıldan geçirmek bile mümkün değildir. Bilakis hakikati ayakta ve üstün tutmak, onu yaşatmak için ölüm bile göze alınır. Çünkü hakikat varlığımızı anlamlı kılan en yüce değerdir. Hatta savaşımızın nihai amacı bu değeri yüceltmektir. 

Hakikati öldürmekten çekinmeyenler, anlamın ve anlamların çöküntüleri üzerine hangi zaferin anıtını dikecekler? Bizim için hakikat uğruna ölmek en şerefli makama erişmektir. Burada en derin kökleri din ve felsefeden beslenen hakikatin ne olduğunu tartışamayız. İsterse post modern savruklukla, hakikati herkes kendince tarif etsin. Biz kimsenin hakikatini değiştirmek, kimseye bir hakikat dayatmak durumunda olmadık, olamayız. Kimseyi kendi hakikatimize zorlamadığımız için şimdi kendi kimlikleriyle yaşama imkânına sahipler. Ancak kendilerini var eden imkân ve anlayışları yok etmeye yönelmek, benliğin gerçek sapkınlığı ile mümkündür. O nedenle hakikati öldürdüklerini ve öldüreceklerini söyleyen zorba şahsiyetsizlik, kendi çıkarına ve arzusuna hizmet etmeyen, daha doğrusu kendi sömürüsüne teslim olmayan hakikate hayat hakkı tanımayacağını ilan ediyor. 

Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/2127/zalimler-nicin-vicdanli-davranmiyor.html

Bu haber toplam 623 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim