Hem Kürt köyünde büyüdüğüm için, hem de Güneydoğu’da görev yaptığım için bilirim.
Her ana baba çocuğuna düşkün, velakin Kürt aileler daha da düşkün.
Mahalle kavgalarını genelde çocukları yüzünden yaparlar...
...
Dağa kaçırılan binlerce çocuk şu anda kanlı örgütün elinde.
Diyarbakır belediyesinin kapılarında, “geri verin çocuklarımızı” diyerekten feryat eden anne ve babalar... Hanım başkan koltuğunda rahat, BDP(HDP) halkın çığlıklarına sağır.
...
Ne olacak bu Diyarbakır’ın hali?
...
Dağa kaçırılan o yaştaki çocukları örgüt ne yapacak?
Yoksa diyorum zoraki eğitim mi?
Öyle ya, devlet hem Kürtçe eğitime, hem de dershanelere izin verdiği halde halk tarafından buralara rağbet yok. Açılan okul dershane göremiyoruz.
Yoksa, eksiklik dağda mı giderilecek?
Veya yargılaması ile asayişi ile Kürt halkını örgüt mü dizayn edecek?
Veya ola ki bir B planı gereği, askerin saldırısına karşı çocuklar kalkan olarak mı kullanılacak? Her yol akla geliyor.
...
Görülen o dur ki, BDP siyasi sahada bir nevi referandum saydığı bölge seçimine ağırlık verirken, örgüt de aklına estiğinde yollara barikatlar kurarak, şantiye yakarak, işçileri kaçırarak bir yerlere sürekli mesajlar vermeyi ihmal etmiyor...
Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/3408/amedin-analari-agliyor.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.