• İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Rahim Er: İdeoloji

Rahim Er: İdeoloji
TDV/Türkiye Diyanet Vakfı, uzun bir zaman ve çok emek sarf ederek “TDK İslâm Ansiklopedisi” isminde bir kamus hazırladı.
Bugün hemen her camideki kütüphanede var olan ama kapağının kaldırıldığından emin olmadığımız bu eser, aslında geç kalmış bir çalışmaydı.
Bilindiği gibi 1789 Fransız İhtilali’nin arkasında ansiklopedik bir birikim ve o birikimin etki gücü bulunuyordu. Bizde ansiklopediler, 19. Asrın ikinci yarısından sonra hayatımıza dâhil olmaya başladılar. 1940-90 arası ise basbayağı gözdeydi. Gazeteler, kuponla ansiklopedi dağıtıp okuyucu; yayınevleri taksitle satıp para kazanıyorlardı.
Bu hafıza külliyatlarının kütüphanelerde yer alması, münevver, aydın, okur-yazar olmanın karinesi kabul edilmekteydi. Dijitalin hayata girmesi, internetin yaygınlaşması birçok şey gibi ansiklopediyi de gözden düşürdü. Vaktiyle dişten-tırnaktan arttırarak alınan ansiklopedilerin bugün çöplerde görülmesi hayatın garip tecellisidir.
Aslında, ansiklopedi ve lügat, ilme, fikre rehberlik eden iki kardeş varlıktır. Tercih, kâğıt baskı olsa bile internet üzerinden bu kaynaklara ulaşmak da maksada hizmet etmektedir.
Şüphesiz ki dünya ilmî hakem çevrelerinin ilmî seviyesini kabul ettiği, lügat ve ansiklopedilere sahip olmak, bir millet için yüksek değer zenginliğidir. Bu zaviyeden baktığımızda harf inkılabının bu alanda da büyük telefata sebep olduğu görülmektedir. Okullarda Türkçeye sözlük ve ansiklopediyi yabancı müelliflerin kazandırdığı öğretilir. Yazılı hakikat ise bunun aksidir. Asırlar ötesine dayanan lügatlerimiz ve 19. Asrın ikinci yarısında Şemseddin Sami Bey tarafından kaleme alınmış olup bugün de Kültür Bakanlığı yayınlarında tıpkıbasımı satılan Kamus’ül Âlâm vardır. Bu müellif, ayrıca Kamûs-ı Türkî isminde sonraki her lügat/sözlük çalışmasına esas teşkil etmiş bir lügat de hazırlamıştır.
Ansiklopediler, roman gibi bir kişi tarafından yazılmaz. “Madde” denilen makaleler, o mevzuun ehli olan kimselere yazdırılır. Bunların akademik kariyerde yeri vardır.
Hem dışarıda itibar gören ve hem de içeride her görüşten vatandaşın itibar ettiği ansiklopedi veya ansiklopedilerimizin olmasını çok arzu ederdik. Ansiklopedi, bir kişi tarafından yazılmadığı gibi baştan sona da okunmaz. İhtiyaç olunca bakılır. Bu sebeple zaman zaman müracaat ettiğiniz için TDV Ansiklopedisi’nin hakkında henüz bir kanaatimiz hasıl olmamıştı. Lakin kıymet tercihimiz içindeydi. İlmî disiplin olduğunu düşünüyorduk.
Ne var ki geçenlerde bir meseleye dair araştırma yaparken adı geçen ansiklopedinin bir maddesinde “Sünni ideoloji” diye bir ibareye rastladık. Maddenin kim tarafından kaleme alındığı belli değil. Ama böyle bir ibare ilmen sorumsuzluktu. Bu ibareyi görünce fevkalade şaşırdık. Gaflete mi düşülmüştü, kasten mi yazılmıştı? Nerede, kime, hangi Müslümanlara hitap ediliyordu?
“Sünni ideoloji” diye bir cümle veya fikir olamaz. Caiz de değildir. Öyle bir laf eden düpedüz seviyesini düşürmüş olur! Niçin? Çünkü ansiklopediler ve lügatler ortada. Cemil Meriç, “kamûs, namustur!” der. Namuslu kamûs ve lügatler, Sünni maddesini de ideoloji kelimesini de gayet berrak bir şekilde izah etmekteler.
Bu haber toplam 453 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim