• İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C

Yoldaş Elmalar

Yoldaş Elmalar
İnsanın hastalık zamanlarında yoldaşları oluyor. Bazen bir nesne, bazen bir arkadaş hatta bazen bir hikâye hasta olduğunuz zamanlarda sizin elinizden tutar. Çünkü insan her zaman bağlanacak bir şey arar.

Bizim hikâyemizdeki hasta kişinin adı daha doğrusu hasta çocuğun adı Çağrı. Her çocuk gibi Çağrı da oynamak isteyen bir çocuktur. Çocukların oyunları türlü türlü olur. Bazısı sadece top peşindedir. Bazısı arkadaşlarıyla beraber olan her şeye vardır. Çağrı ise kurmaca oyunlar oynardı. Askercilik oynar komutan olur, öğretmencilik oynar öğretmen olur. Lider olmak değil de bir şey söyleyebilecek konumda olmak onu cezbederdi. Komutan olur askerlerine uzun konuşmalar yapar, öğretmen olunca nasihatler ederdi. Onu böyle gören bir psikolog olsa mesela; “Bu çocuğu evde konuşturmuyorlar yavrucak da kendine konuşacak mecralar arıyor.” derdi. Esasen psikologlar demese de herkes bilirdi ki Çağrı’nın babası evde tek hakimdi, apartmanda yönetici, iş yerinde müdür idi. Çağrı’nın babası askerde de subay imiş öyle söylerdi. Zaten Çağrı’nın babası ne çok şey söylerdi. Çağrı hiç evcilik oynamazdı. Oynasa mesela şöyle gölgesi ağır bir baba olurdu muhtemelen. Ama Çağrı her ne hikmetse evcilik oynayıp baba olmadı hiç. Bunun sebebini psikologlara bırakmayalım da biz söyleyelim. Çağrı evde yeterince ağırlığını hissettiği babasını bir de oyununda taşımak istemiyordu sanki. 

Çağrı hastalandığında da babasına hemen söylemediler. Çünkü babası otoriter sesi ve nefesiyle her fırsatta hanımını suçlayan kolaycı bir adamdı. Özellikle Çağrı annesinin laf duymasını istemiyordu. Bolca et yedirerek, pekmez içirerek, meyvesini, sebzesini bol tutarak iyileşmesi için çabaladı annesi ve iki kız kardeşi. Ama Çağrı çok halsizdi. Sanki Çağrı bir toplu iğne zemin de mıknatıs olmuştu da tüm enerjisi çekiliyordu yürürken. 

Mahalledeki sağlık ocağına götürdüler. Oradaki doktor hastası ile göz teması kuramayan gölgesiz bir adamdı. Mesleğinde de başarısızmış ki verdiği ilaçlardan bir fayda bulunmadı. Çağrı giderek kötüleşti. Ve bir sabah annesi çaresiz babaya anlattı her şeyi. Ve kızılca kıyamet koptu. Çağrı’nın babası hiddetlendi. Hastalığa sebepler aramak yerine hanımını suçladı. Ama hanımı zaten hazırdı suçlamalara yeter ki Çağrı iyi olsundu. 

Babası Çağrı’yı kucakladı ve doktora götürdü. Yanlarında annesi vardı. Doktorun sorularına usul yavaş cevaplar verdiler hem Çağrı hem  annesi. Doktor son yorumunu yaptı. “Bu çocuk tedavi için gecikmiş.” dedi. “Hastaneye yatması lazım.” diye ekledi. Hastaneye yatırıldı. Ve hastanede tedavi süreci başlamış oldu. Kaç gün kaç gece kaldığını bilmiyor Çağrı. 

Devamı: https://www.star.com.tr/yazar/yoldas-elmalar-yazi-1493990/

Bu haber toplam 388 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim