• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

“100. Yılında İstiklâl Marşı Büyük Bilgi Şöleni” TBMM'de Başladı

“100. Yılında İstiklâl Marşı Büyük Bilgi Şöleni” TBMM'de  Başladı
TBMM Tören Salonu'nda, İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma etkinlikleri kapsamında, “100. Yılında İstiklâl Marşı Büyük Bilgi Şöleni” düzenlendi.

12 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen sempozyum, TBMM İdare Amiri ve İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı, Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın açılış konuşması ile başladı.

TBMM İdare Amiri Özalan yaptığı konuşmada "Yüksek karakteri, dili ve kültürüne bağlılığıyla ve en önemlisi güçlü nazmıyla edebi kudrete sahip olan Mehmet Akif'e vefa göstermek, onun kelimelerle inşa ettiği hürriyet abidesi İstiklal Marşımızı korumak ve yaşatmak en önemli görevimizdir" dedi.

dsc09481.jpg

İstiklal Marşı'nın 100'üncü yaşını gururla kutladıklarını belirten Özalan, "İstiklal Marşı, bağımsız olma istek, inanç, ihtiyaç ve kararlılığımızın bildirisidir. Birey ve toplum olarak kararlarımızı kendimiz alıp, istikbalimize irademizle yön vermektir. Hayatı tanzim etme hak ve yetkisini kullanabilmektir. Yer yüzünde söz sahibi olmak, ayağınızı özgürce basacağınız bir yere sahip olmak, mülkiyet hakkı elde etmektir. Dilini gönlünce konuşabilmek, inandığın şekilde yaşayabilmektir. Karar alırken başkasından onay almamaktır. Bunların olması için 'Benim' diyebileceğimiz, egemenliğimizi ilan ettiğimiz, emniyetli, güvenli bir şekilde yaşama imkanı olan toprak parçasına ihtiyacımız var. Ama bir toprak parçasının vatan olması, orada yalnızca egemenlik kurmakla olmuyor. O toprak parçasını nakış nakış işleyip, izler, işaretler, hatıralar bırakmalısınız. Kanınızla, canınızla, malınızla uğruna bedeller ödemelisiniz" dedi.

'Mehmet Akif'i ve onun şiirlerini daha iyi araştırmak, tartışmak, anlamak ve anlatmak zorunda olduklarını belirten Özalan, “Yüksek karakteri, dili ve kültürüne bağlılığıyla ve en önemlisi güçlü nazmıyla edebi kudrete sahip olan Mehmet Akif'e vefa göstermek, onun kelimelerle inşa ettiği hürriyet abidesi İstiklal Marşımızı korumak ve yaşatmak en önemli görevimizdir. Bu nedenle başta Mehmet Akif olmak üzere edebi ve kültürel kimliğimizin bir nevi görünmez muhafızları olan edebiyatçılarımızı hem gelecek kuşaklara hem de tüm dünyaya en iyi şekilde tanıtmak zorundayız" diye konuştu.

Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı, Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan da yaptığı konuşmada; “Bugün bir bayram günündeyiz, istiklal marşının TBMM de kabul edişinin 100. yılındayız. Bugün bizim için bir bayramdır, hepinizin İstiklal Marşı yılını kutluyorum, tebrik ediyorum. İstiklal Marşı 100 yıldır bayrağımız gibi başımızın üstünde dalgalandı” dedi.

dsc09459.jpg

İstiklâl Marşı ile ilgili üç mutabakatın gerçekleştiğini belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Birinci Büyük Millet Meclisi hiç şüphesiz olağanüstü bir meclistir, birçok övülecek yönü vardır. Bunlardan biri de millî marşımızı yazacak şairi kendi içinden çıkarmasıdır! Büyük Millet Meclisi Millî Mücadele’nin destanını yaşamıştır, Meclis’in mensubu olarak Mehmed Âkif o destanı yazmıştır. İşte milletin yaşayan en büyük şairi o Meclis’tedir. İstiklâl Marşı üç mutabakatla yüzüncü yılına ulaşmıştır. Birincisi, İstiklâl Marşı şairinde mutabakat.”

“Bunu ancak Âkif yapabilir”

İstiklâl Marşının yazılma safhalarını tüm yönleri ile anlatan D. Mehmet Doğan, Âkif’in Ankara’ya “İslâm şairi” olarak davet edildiğini ve öyle öyle karşılandığını belirterek, “Onun Özü, sözü birdir. Fikri, zikri, bilinmektedir. Ne yazacağı tahmin edilir ve ne yazarsa, o millî marş olacaktır! Bu mutabakat üzerine Maarif Vekili Âkif’in peşine düşer. Mehmed Âkif yarışmaya girmez, fakat yarışmanın mükafat şartını değiştirir! Bu Âkif’in tarzıdır: İttihat Terakki’nin yeminini de böyle değiştirmiştir!Hamdullah Subhi, ona yazdığı tezkerede “hassasiyetinizi anlıyoruz, bunun için pek çok tedbirler vardır” der. Bir de şunu der: Maksadın hâsıl olması için zât-ı üstadanelerinin bu şiiri yazması son çaredir! Maarif Vekili ne diyor aslında?” ifadelerini kullandı.

Yazdığınız millî marşımız olacaktır! Bunu ancak siz yazarsınız!

“Bir memleket meselesi vardır ve onun halli Âkif’ten beklenmektedir. Sorumluluk onundur, vazife ona düşmektedir. Bir vazife ve mes’uliyet adamı olarak Âkif, şiiri yazmayı kabul eder. Âkif yazacak, yazdığı milli marş olacaktır! Bu itminanla yazacaktır. Şahsında sağlanan mutabakat, şiirinde mutabakatla pekişecektir. Nitekim Meclis, Âkif üzerindeki mutabakatı, şiiri üzerindeki mutabakatla pekiştirir. “Ekseriyeti azime” ile, büyük oy çokluğu ile! Yarışma bir tarafa bırakılır, seçilen 6 şiir oylanmaz bile…”

Şairde mutabakat, şiirde mutabakata dönüşür

Mecliste bazı milletvekillerinin Âkif’in şiirinin oylanması gerektiğini söylediklerini bilgisini de veren Doğan, bu talebi gündeme getirenlere ilgili de şunları söyledi:

“Balıkesir’den Bitlis’e Âkif’in şiiri oylansın diyen milletvekilleri: Balıkesir Hasan Basri, Bursa Operatör Emin, Kastamonu Suad Bey, İsparta İbrahim, Ankara Mehmed Şemseddin, Kırşehir Yahya Galip, Bitlis Koçzade Yusuf  Ziya. Şiir daha önce, 1 Martta Meclis’te okunmuştur. Büyük heyecan uyandırmıştır. Esasen, 17 Şubatta da Hakimiyet-i Milliye’nin 1.sayfasında yayınlanmıştır. Hakimiyet-i Milliye TBMM’nin yarı resmi yayın organıdır. Şairde mutabakat, şiirde mutabakata dönüşür. Mehmed Âkif’den şiirini Meclis kürsüsünden kendisinin okuması istenir. Mevzu kendisi ile ilgili olduğu için Âkif, görüşme başlayınca Meclis’ten hızla uzaklaşmıştır. Şiiri yine Hamdullah Subhi okuyacaktır. Konya meb’usu Refik, “Milletin ruhuna tercüman olan işbu İstiklâl Marşı’nın ayakta okunmasını teklif ediyorum.” Reis Adnan Bey, “Resmî İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir, binaenaleyh ayakta dinlememiz icab eder.” Meclis mutabakatını İstiklal Marşı’nı ayakta dinleyerek bir daha ilan eder! İstiklâl Marşı’nda üçüncü mutabakat, milletin mutabakatıdır. Meclis’in mutabakatı milletin mutabakatı ile pekişmiştir. Meclis’te sağlanan mutabakata rağmen, bazı vekiller İstiklâl Marşı’nın muhtevasından pek de memnun değildir.  Milletimizi yok etmek isteyen batı emperyalizmine karşı sert ifadeler vardır. “Tek dişi kalmış canavar” gibi! Sonra dinî muhtevası güçlüdür! Fakat Meclis, o sıralar bizi yok etmek isteyen düşmanı çok iyi bilmektedir, fiilen ona karşı savaşmaktadır. Hakikat budur! Bu yüzden İstiklâl Marşı’nın muhtevasına itirazlar, mutabakatı etkilemez. Fakat aradan birkaç yıl geçince, Lozan imzalanınca, batı emperyalizmi ile uzlaşılınca, Cumhuriyet ilan edilince ve ardından inkılaplar sökün edince, Meclis’in mutabakatında çatlaklar meydana gelir. 1924 sonunda yeni bir milli marş yarışması açılır. İşte o zaman milletin mutabakatı öne geçer. Her şey değişir, kanunlar değişir, anayasa değişir. Millet bu değişme devresinde kendini kanunlarda bulamaz, anayasada göremez. Bunlarda onun mutabakatı beklenmez ve istenmez zaten. Millet için temel metin İstiklâl Marşı’dır. Milletin büyük ekseriyetini devletle mutabakat bağını İstiklâl Marşı üzerinden sürdürür. Millet İstiklâl Marşı’nda kendini bulur. Bu mutabakatın yüzüncü yılındayız! Mutabakatımız daim olsun efendim!”

dsc09424.jpg

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı da yaptığı konuşmada, “Hiçbir şiir çilesi çekilmeden yazılmıyor, eminim yazılan marşlar da böyledir. Bu nedenle Türk Milletinin “Hakkıdır Hakk'a Tapan Milletimin İstiklal” deyimi bu marşı hak ettiği için Allah tarafından Âkif’e yazdırılan bir marş diye düşünüyorum ki;  bu tür insanlık tarihinde yazılmış olan manifesto niteliğindeki metinler binlerce yıl geçse de hafızalarda hala tazeliğini koruyor. Türk devlet geleneğinde bu tür milli marşların ne kadar önemli olduğunu başta tarihçilerimiz ve edebiyatçılarımız takdir ederler ki bu bir milletin olmaz ise olmaz dediği mecazi de olsa türküsüdür diye biliriz. Bugün Türk milletinin hep bir ağızdan ve yüksek sesle  okuduğu iki metin vardır; Birisi dini kimliğimizin simgesi olan Itri’nin bestelediği ve bayram namazlarında okuduğumuz bayram tekbiri,  diğeri de resmi toplantılarda hep bir ağızdan okuduğumuz İstiklal Marşımızdır. Mehmet Âkif istiklalci bir Türk şairidir. Sadece İstiklal Marşımızda değil, başka şiir ve yazılarında da bu kavrama önemli bir şekilde yer verir. Âkif aynı zamanda bir İslam alimiydi. İslam tarihini, Kur’anı, Hadis’i çk iyi bilen bir hafızdı.”dedi.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da yaptığı konuşmada, “Ülkemizin dört bir yanında ve yurt dışında; ilim-irfan geleneğimizden beslenen, ortak payda olarak gördüğümüz değerleri korumak, geliştirmek ve yarınlara taşımak için; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum ve meslek kuruluşlarıyla iş birliği yaparak önemli faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Bu faaliyetlerimizin en önemlilerinden biri de, 42 yıldır ve aralıksız; İstiklâl Marşımızın yazarı, merhum Mehmet Âkif Ersoy’u bilgi şölenleri, paneller, konferanslar düzenleyerek, Taceddin Dergahında törenler icra ederek anmak ve eserlerini tanıtmaktır. Birliğimiz, kurucu şeref Başkanımız, Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan’ın öncülüğünde; İstiklâl Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisince Millî Marş olarak kabul edilişinin 100. Yıldönümü olan 2021 yılının “İstiklal Marşı Yılı” olması için girişimlerde bulunmuştu.” dedi.

dsc09397.jpg

TBMM Genel Kurulunda, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un ilk imza sahibi olduğu TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerin ortak önergesiyle 2021 yılının "İstiklâl Marşı Yılı" olmasını içeren düzenlemenin 24.12.2020 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildiğini hatırlatan Başkan  Arıcan, “ Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2021'in Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı olarak kutlanmasına ilişkin 06 Mart 2021 tarihli genelge yayımladı. Öncelikle; Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklal Marşı’mız konusunda büyük bir hassasiyet gösteren TBMM Başkanımız sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan  başta olmak üzere tüm siyasi partilerin genel başkanlarına ve milletvekillerine teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

“Bugün 100 yılda bir rastlanan, ender görülen tarihi bir güne tanıklık ediyoruz; Ortak sesimiz, ortak değerimiz ve en kıymetli milli mutabakat metnimiz İstiklal Marşımız, alkışlar ve sevinç göz yaşlarıyla TBMM de 100 yıl önce bugün kabul edildi.” diye konuşan Başkan Arıcan “Aynı Meclis, Gazi Meclis tüm siyasi partilerin ortak önergesiyle 2021 yılını İstiklal Marşı Yılı ilan etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100 yıl önceki ruhu, bugün aynı ruh,  aynı inanç ve aynı kararlılığı göstermesi açısından büyük önem arz ediyor.” dedi.

Başkan Arıcan,”Mehmet Âkif Ersoy’un Milli Mücadelenin manevi cephesinde olduğu gibi bizler de aynı şekilde onun aziz hatırasını yansıtmak için bu çabanın manevi cephesinde bulunuyoruz. Mehmet Âkif Ersoy o günkü şartlarda tüm varlığı ile bu mücadeleye destek vermiş, bu desteği İstiklal Marşını yazarak da taçlandırmış.” diye konuştu.

dsc09560.jpg

Açılış konuşmalarından sonra oturum Başkanlığını Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın yaptığı bilgi şölenin ilk oturumuna geçildi. Bildiri sunan akademisyenler  ve konu başlıkları: Prof. Dr. Abdülhakim Koçin: “Mehmed Âkif’te İstiklâl Düşüncesi”, Dr. Nazif Öztürk: “Yeni Belgeler Işığında İstiklâl Marşı’nın Yazıldığı Mekân Tâceddîn Dergâhı”, Dr. Necmettin Turinay: “Diğer Millî Marşlar ve İstiklâl Marşı” ve Doç. Dr. Muhammet Enes Kala da Düşünce “Geleneğinin İmtidadı veya Nureddin Topçu ve Sezai Karakoç’un Mehmed Âkif Tasavvuru”

dsc09365.jpg

dsc09433.jpg

dsc09721.jpg

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin himayelerinde Türkiye Yazarlar Birliği, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin iştiraki ile İstiklâl Marşı’nın 100. yılında güçlü bir hatırlatma yapmayı hedefleyen bilgi şöleni beş gün sürecek ve salgın nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleşecek.

Mahmut Erdemir

 

Bu haber toplam 1088 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim