Dilim sussa kelimeler susmaz
Ölüler susar onlar kelimesizdir
Benim ruhum hala çırpınır durur
Ali Haydar Haksal
İsa'dan merhem dilenen gebe kadınlarla
diz çöküp sessizce duaya durunca
cansız sokaklarıyla içime kıvrılır şehir
yerleşir bir ceninin tutunması gibi rahme
Serdar Kacır
Yürüdükçe ardında karanlığın izi kalır
senden ayrı kalanın bıraktığı küldür bu
Mehmet Yılmaz
Gün doğar şehzade sırlar hem susar son âh u zar
bergü bârından deninin el çekip bulsun karar
Erdoğan Erbay
Açılmamış telefonların mahcubiyeti
seni bana geri getirebilir mi
Uğurcan Güler
Ben geçince sokaklar bürünüyor sise
adımlarım zıt, meşru müdafaa
birazdan takılacak mıyım kendi ayaklarıma
Yusuf Emir Çulha
Akşamı ayıkladım kuşattım ateşimi geceden
yüzümü böldüm aynalardan düğün kanatlarını
Ahmet Karpınar
Gece avcı ile avın üzerine çöktü
bunu hiç kimse fark etmedi
karanlığı çoğaltıyordu o sırada tuzaklar
Ayşe Altıntaş
Ne tenha gördü beni, ne farkında kalabalıklar
gömdüm içime içimde öleni
Mehmet Sertpolat
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/7-iklim-dergisi-393-sayidan-secilen-misralar-k5251.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.