Çözüm sürecine yönelik büyük provokasyonlardan biriydi.
Ancak süreç bu provokasyonu da aşmayı başardı.
Askerlerimizin PKK tarafından kaçırılıp, geri bırakılmasından söz ediyorum.
Kritik bir 24 saat yaşandı.
Bu arada süreç geldi-gitti demeyeceğim ama bıçak sırtı bir durumdu.
Oslo sürecinin köküne kibrit suyu döken Silvan baskını ya da Bingöl katliamına benzer bir tehlikenin eşiğinden dönüldü.
Çözümü isteyen tüm kesimler seferber oldu ve bir provokasyon amacına ulaşmadan sona erdi.
Yüksekova bize bir şey öğretti. O da sürecin hala çok kritik olduğunu.
Bu arada Yüksekova'da gerilimin tırmandığı saatlerde Öcalan'ın verdiği mesajların önemini de gözardı edemeyiz.
Paris suikastinde olduğu gibi Öcalan bir kez daha sürece yönelik provokasyonu çok net bir şekilde tespit etti ve tavrını çözümden yana koydu.
2 kişinin hayatını kaybettiği olaylardan sonra Yüksekova'daki kanaat önderleriyle konuştuk. Kaygılıydılar.
Akşam saatlerine doğru kaygıları daha da artmış, ciddi bir endişeye dönüşmüştü.
Çünkü Kandil'den, 'İki üç gün içinde Yüksekova'nın hesabı sorulsun' talimatı ilgili birimlere ulaşmıştı.
Öcalan'ın mesajı tam o sırada geldi.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AbdulkadirSelvi/provokasyon-nasil-asildi/43585































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.