“Algılar hükümdar, olgular hükümsüzdür artık.
Uzayda dünyalı olmak ne kadar zorsa
O kadar zordur yeryüzüne sığmak.
Birbirine benziyor bütün benzemezler
Bilmiyorlar.
Olsun;
Sözüm yok umudum da çare Hakk’a kalmıştır
Her ne kadar insansa da, insan söze kanmıştır.
Mühim meseledir yani…
Mühim…
Su bile eşlik ediyor toprağa, havaya ve ateşe.
Yaş alıncaya kadar taşı bile düşünememişim.
Taştı nihayetinde…
Oysa toplarmış içine
Ne duymuş ne görmüşse.
Tur Dağında Musa ve Şöfinah…”
İnsanın özgürlük arayışı, ahlakın tükenişidir. İnsanın kendini arayışı, ahlakın yükselişidir.
Eğer bir çöküşten bahsediyorsak özgürlüğü konuşmamız gerekir.
İnsanın serüvenini özgürlük arayışı olarak betimleyen Ayşe Kulin, ahlakın tükenişini özlemli bir ıstırap olarak anlatabilirdi, öyle de yaptı: “Utanma duygusu gitmiş. Moda’da da gitmiş, genç kızlarda da gitmiş, yaşlı hanımlarda da. Hiç kimse yaptığı işin yanlış olduğunu bildiği hâlde “Bunu başkaları seyrediyor, beni televizyon ekranlarında konum komşum herkes, bu kadar yanlış yaptığımı görecekler” demiyor. Bu beni çok üzüyor, yani ahlak şekil değiştirdi. Ahlaksızlık değil ama özensizlik… Ama insan bir derli toplu çıkmak ister. Derli toplu olmak sadece üstünüz başınız değildir. İçiniz ve davranışlarınızdır da. O iç ve davranış tamamen sıfırlanmış durumda. Herkes herkesin gözünü en çirkef şekilde oymaya hazır ve ahlakın değerleri giderek düşüyor. Ayşe Kulin Söyleşi”
Devamı: https://www.insaniyet.net/ahlakin-cokusu-halimizin-sariligi/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.