• İstanbul 17 °C
  • Ankara 19 °C

Ahmet Doğan İlbey: Dil Kapısında tâlim etmek

Ahmet Doğan İlbey: Dil Kapısında tâlim etmek
Kelimelerle inşa edilmiş Dil Kapısı. Dînine, irfanına bağlı lisanî hayat yaşamak isteyenlerin dergâhıdır bu kapı… Dilini, yâni kelimelerini îmanına ve gönlüne teslim edenlerin mekânıdır...

 Dil Kapısının ilk kurucuları Peygamberlerdir. Hz. Âdem dünyâya gönderilirken eline önce “Kelimeler Kitabı” verilmiş. Kendini kelimelerle sınamak isteyen velîlerin yolu açılmış böylece.

Bu kapıda dil dîne götüren bir yoldur

Bu Kapıda dil dîne götüren bir yoldur. Bu ulvî ihtiyaçtan dolayı bu Kapıda kelimelerin sûretini geçip sîretinden yapılmış edebî hayatı inşâ etmek, dili ve gönlü bir etmek, ben’den sen’e, sonra Bir’e ulaşmak için tâlim edilir. Dil Kapısının tâlimlerinde vehbî olan da var, kesbî olanda...  Bu tâlimi hakkıyla yapanlar Bezm-i Elest’teki söze sâdık kalanlardır.

Bu kapıda kelimeler etinden kemiğinden ayrılır                                                      

Bu Kapıda kelimeler etinden kemiğinden ayrılır, terbiye edilir, hamlığından kurtulur ve hakikat âlemine götüren birer yol olur. Bu dünyâdan öteki dünyâya kelimelerin kuvvetiyle gidilir. Dilin ilâhî aşkın sözcüsü ve dîne götüren bir yol olduğunu bu kapıda tâlim etmeyen bilmez.

                                                                                                                                                               Dil Kapısında tâlim edenler mecânin-i kelime, yâni kelime mecnunlarıdır. Leylâları yürekten damıtılmış kelimelerdir. Hz. Mevlânâ, Yûnus Emre ve şairlerin pîri Fuzûlî Dil Kapısında ulvî hakikati kendi lisanlarında söze döken ve derûnlarını kelimelerin zarfına koyan ulu kişilerdir. Bu zatların kelimeleri üstüne Dil Kapısında bugün de tâlim edenler var.

Dil yarası olan Dil Kapısında şifa bulur

Dil Kapısı’nda kelimeler var, ulvî aşk ve dostluk var. Kelimeler mâveranın birer miracıdır. Hâl ehline göre bir meyhâne olan bu kapıda ilâhî aşk şarabına, yâni Allah aşkına bürünmüş kelimelerle sarhoş olunur. Halktan Hakk’a, kesretten vahdetin sırrına, halvetten mâşuka varılır.

Dil yarası olanlar Dil Kapısında şifa bulur. Dil Kapısında ateş ve su, hüzün ve gurbet bir aradadır. Bu Kapıda tâlim ederek kendini vuslat ateşine atanlar, ateşten çıkıp suyun, yâni âsûde serinliğin cennetine ulaşırlar.

Dil Kapısını terk eden hüsrandadır

Bu kapıda tâlim etmeyenler, kendisine emanet verilen kelimelerin sadece lafzını konuşabilen ve etiyle uğraşanlardır. Dilin derûnundan mahrumdurlar ve sîretini zikredip çoğaltamazlar. İlhamla gelen kelimeler mâveraya da kanatlandırabilir, benliği de azdırabilir. Hayatın anlam bilgisi kelimeler üzerinden öğrenilir. Dil Kapısını terk edenler hüsrandadır, bendesi olanlar saadettedirler.

*****                                                                                                                             

DERGİLER…

YİTİKSÖZ                                                                                                                                   

Şehir münzevîsi olan fakirin en sevdiği şey postacının kapısını çalıp dergi ve kitap paketi teslim etmesidir. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin yayınladığı, Genel Yayın Müdürlüğünü Duran Boz’un, Yazı İşlerini Müdürlüğünü Duran Doğan’ın yaptığı ve yayın kurulunda edebiyat hocaları Prof. Dr. Mehmet Narlı, Doç. Dr. Selim Somuncu’nun yer aldığı “Yitiksöz-sanat, edebiyat ve düşünce dergisi”nin Ekim-Kasım 2022 / 13. sayısı hânemize gelen dergilerdendir. Bu sayıda yazan bâzı isimler şunlar: Âdem Turan-Hâfız’ın seyir günlüğü-11, Nurettin Durman-Ne çok şey var anlatacak, Ali Sali-Yerin ve göğün orduları, Yasin Mortaş-Gözyaşı miyarı, Suavi Kemal Yazgıç-Kalanlar, Ömer Yalçınova-Yandığınla kaldın, Yunus Emre Altuntaş-Hasar kaydı, Yunus Develi-Kriminal bir gün, Cahit Küçük-Zevmek zamanı, Emel Karagedik-Diyeceğim, Sıddıka Zeynep Bozkuş-Yolcu, Davut Güner-Bu fotıjenik, Erol Yılmaz-Hamle, Nuhan Nebi Çay-Denge, Mehmet Narlı-Öncüler ve izler-Sezai Karakoç, Ali Galip Yener-Diriliş kavramı bağlamında, Mehmet Akif Şahin-Şiiri ıslatan yağmur, Enver Çapar-Bir Muştucu Derviş Sana Seslendi, Duydun mu?, Şakir Kurtulmuş-Mavera ve Yeni Devir’in Rasim Abi’si, Mehmet Aycı-Çok sesli bir hayat, Mustafa Köneçoğlu-Resimde görünmeyen şiirler, Abdullah Harmancı-Ali Ural’ın öykü grameri, Hasan Keklikci-Tren Cücüğü, Ayşegül Özdoğan-Rasim Özdenören öykücülüğü üzerine kısa bir deneme, Sema Noyan-Sezai Karakoç’un sanat ve edebiyattan beklediği, Ekrem Elmas-Güne sızan, Necip Evlice-Rasim Özdenören’in çocukluğu, gençliği ve Hamle dergisi üzerine, Mustafa Kara-Seher yeli/bayramlık, Tuğçe Öcal-Çakıl taşı, Hümeyra Yabar-Güneşi başında taşıyan bir madenci, Erol Çetin-Dostluğun insan hâli: Fethi Gemuhluoğlu, Yaşar Ercan-Bir öğüt, karanlığın içinde bir kandil, Metin Kaplan-Her şiir adı ile çağrılır, Özay Erdem-Bebekler-kitaplar ve saksılar, Recep Ayık-Otuz yıldan fazla, Gülçin Yağmur Akbulut-Tünel, Abdulhamit Tokgöz-Yakarış, Süleyman Karaca-Vasinin vaziyeti, Mevlüt Kılınç-‘Düşen’ kelimeler ve ikindi yazıları.

*****                                                                                                                             EVELÂHİR                                                                                                                    

  Editörlüğünü yazar Ömer Yalçınova’nın, Yazı İşleri Müdürlüğünü Duran Doğan’ın yaptığı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin “iki aylık kültür-sanat ve şehir dergisiEvelâhir’in Eylül-Ekim 2022 / 12. sayısı da postacının getirdiği dergilerden biridir. Şehr-i Maraş’ın kültür ve tabiat varlıklarını her sayısında dosya yapan Evelâhir’in bu sayısının kapak yazıları Maraş’ın meşhur “Taş köprüsü”, “Maraş’ın Çiçekleri” ve “Tarihe çıkanlar” başlıklarıdır.  Bu sayıda yer alan yazarlar şunlardır: Ömer Yalçınova- Dolu dolu geçmiş bir hayat: Rasim Özdenören, İbrahim Kanadırık- Şeyh Adil Mezarlığı, Güray Süngü-Hikâyemin geçtiği şehir benim şehrimdir, Mehmet Işık-Dünden bugüne Ceyhan Köprüsü, Hasan Keklikci-Taş Köprü’den Geçtikten Sonra, Emine Nur Özdil-Anıtsal bir yapı: Taş Köprü, Dr Yasin Kozak-Fotoğraflarda Taş Köprü, Tekin Şener-Metropol kasırgasının alaycı gözü, Gülizar Güneş-Ali Kayası, Erdoğan Aydoğan-Seferi yazıların geniş zaman süvarisi, M. Fatih Kutlubay-Maraş Blues, Mehmet Gören-Dedebaba Türbesi, Hatice Çınar-Oğuz Paköz: ‘Hayat Maraş’ta başlamıştır diyebiliriz’, İnci Okumuş-Orkis Prensesi’nin Döngele’deki şifa sırrı, Hasan Ejderha-Değirmen, Ömer Yalçınova-Söyleşi: “Hayretttin Güngör’le “Dün olduğu gibi bugün de Kahramanmaraş edebiyat yurdudur”, Halil İbrahim Çelik-Kahramanmaraş edebiyat yolu: Tayflar geçidi, Ferhat Ağca-Maraş’ın çiçekleri: Maraş Kurtkulağı, Ömer Yalçınova-söyleşi: Al Koç: ‘Sanatçı, çevresine kayıtsız kalamaz’, Funda Birsen- Bahtiyar olmak, Pulsuz mektuplar (12) Hüseyin Yorulmaz-Mustafa Aydoğan, Süleyman Can-Ovanın Efendileri Elbistan Karahöyük, Akif Taş-Kahramanmaraş’ta su sporları.                                                                                                                                         ******                                                                                                                          BERDÜCESİ

Berdücesi Kültür, Edebiyat ve Sanat Dergisi’nin (berducesidergisi@gmail.com) 2022 / Güz / 4. sayısı da kapımıza gelen dergiler arasındaydı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin üç ayda bir yayınladığı ve Duran Doğan’ın Genel Yayın Müdürü olduğu bu dergi KSÜ’de edebiyat hocası olan Doç. Dr. Selim Somuncu’nun teşvikleriyle, Dr. Öğrt. Gör. Esra Kirik, Canan Olpak Koç, Ayşe Farsakoğlu, Fadime Tikbaş Apak, Melek Demirdöğen, Sibel Kök, Tuğçe Gök ve Bilge Doğan’ın gayretleriyle çıkan bir dergidir. Derginin çıkış gayesini ve 4. sayısına dair düşüncelerini editör Bilge Doğan “Sunuş” yazısında şöyle anlatıyor:                                                                                                                                   

“Yaz bitti, güz yağmurları düşüyor toprağa. Duyuyor musunuz, hüzünlü şarkıyı söylüyor tabiat. Eylülün serinliği dolarken yüreğimize kalemimize zeval gelmesin dileğiyle biz de yeni şarkılar söyledik. “Yazmak ciddiyet ister”, düsturuyla dergimizin güz sayısını hazırladık. Dünya dönüyor ve mevsimler geçiyorken kış, ilkbahar, yaz ve şimdi sonbahar sayısıyla güzellikler taşıyor Berdücesi. Mevsimlerin anlamlarıyla iz bırakıyoruz okurun yüreğine. Berdücesi’nin ilk sayılarında bahsetmediğimiz, okuyucumuzun merak etmesini istediğimiz, dergimizin isminin mânası mevzundan bahsetmek istiyoruz. Berdücesi, Maraş’ın kuzeydoğu taraflarında yer alan, Gaffarlı yakınlarına düşen ve soğuğu ile meşhur beldedir. Ahır Dağı’nın eteklerindeki soğuğa misal verilirken Berdücesi anılırmış. “Berd” soğuk; “yüce” ise yüksek manasına gelir. Türkçe bazı kelimelerde gördüğümüz “y” sesinin düşmesiyle “Berd-yücesi” şeklindeki yer ismi, Berdücesi olarak halk söyleyişinde zamanla değişikliğe uğramış. Berdücesi’nde soğuklar erkenden başlar, bağ evlerinde erkenden sobalar yakılırmış, sonbaharla birlikte ise herkes şehre inermiş. Cahit Zarifoğlu’nun “Berdücesi” şiirinin ismi de bu yerden ilham olmuştur. Erdem Bayazıt, bir gün bağ komşusu Zarifoğlu’nun yeni yazdığı bir şiire başlık bulmak için uğraştığını görür. Bulundukları yerden (Durnalı) baktıklarında karşılarına düşen tepenin adı Berdücesi’dir. Bu ismi duyan Zarifoğlu, yeni şiirinin adını bulmuştur. Bu şiir, 1962’de yazıldığı için şairin “Şiirler” adlı kitabında, “Berdücesi- 1962” başlığı ile yer alır. (…) Berdücesi’nin güz sayısını okuyucularımıza emanet ediyoruz.”

Bu sayıda yazanlar: Filiz Eneç-Geçmiş Zaman Türküsü (şiir), Canan Olpak Koç-Felsefe-i Zenan: Özgürlük Momenti Peşinde (inceleme), Ayşegül Sözen Dağ- Fil Terbiyecisi (şiir), Feyza Nur Emiroğlu-Buhurumeryem (öykü), Elif Sönmezışık Aydın-Kutupların Hemdemi: Gri Mavi (deneme), Cihan Nur Ardıç-Byung Chul Han’da Şeffaflık Toplumundan Güven Toplumuna Bir İnşâ (inceleme), E. Ercan Çeliksu-Çürüklerin Sancısı (öykü), Hümeyra Yargıcı-Muhtemel (şiir), Zeynep Sayman- Bir Orman Kuytusu (inceleme), Tuğçe Öcal-Asiye Hanım’ın Hikâyesi (öykü), Sıddıka Zeynep Bozkuş-Kuş Beyaz (şiir), Tuğçe Gök-Sibel Tomaç: Geleneksel Formun İçindeki Yenilikleri Tercih Ediyorum (söyleşi), Derya Özer-Katherina’nın Fendi Petruchio’yu Yendi (inceleme), Esma Polat-Gün Sulara İnince (şiir), Fatma Ünsal-Sonsuza Otostop (öykü), Yasemin Kapusuz-Mısralarla Konuşan Sözle Direnen Bir Güzel Hanımefendi: Ayla Ağabegüm (deneme), Betül Karapınar-Hayırlı Evlat (öykü), Nurcihan Kızmaz-Eylül Sarısı (şiir), Emel Karagedik- Günbatımına Övgüler (kitap tanıtımı), Hatice Mert Yunak-Londra Sokaklarında Huzuru Arayan Kadın: Virginia Woolf (inceleme), Yasemin Zengin-Karşı Ateş (şiir), Şeyma Sarı-Bir Aşkın Tahlil ve Serencamı: Dineyri Papazı (kitap tanıtımı), Sinem Bozhöyük- İnsan Zihnine Tinsel Yolculuk (deneme), Lale Yüce-Kanadım Değdi Sevdaya: Âşık Mahzunî Şerif Kitabı (kitap tanıtımı), Fatmanur Petek-Biz Büyüdük Ve (şiir), Bilge Doğan-Pavyon (öykü), Hasna Para-Senden Sonra Bir Daha (öykü), Melek Demirdöğen- Çocuk Edebiyatının İşlevi (inceleme), Meryem Küçük-Zamanın Boynundaki Gerdanlık (şiir)

*****                                                                                                                                               YOLDAKİ KALEMLER      

  “Sokakbaşı”(roman), “Maraş’ın Cezbeli Gülleri” (otobiyografi), “Seni Yaşamadan Olmaz” (şiir) ve “Marallar Oymağında Bir Ceylan Oturup Ağlamak” (şiir) kitaplarıyla tanınan Hasan Ejderha’nın yayın müdürlüğünde çıkan “Kültür, sanat, edebiyat ve fikir dergisi Yoldaki Kalemler” yoluna devam ediyor ve yoldaki kalem erbabıyla ünsiyetini sürdürüyor. Yoldaki Kalemler iki kuşağın bir arada yazdığı dergidir. Birinci kuşak kalem erbabından Memduh Atalay, Hasan Keklikçi, Yasin Mortaş, Mehmet Mortaş, Teyfik Karadaş, Enver Çapar, Fazlı Bayram, Mehmet Muharremoğlu, Hüseyin Gök, İbrahim Gökburun, M. Âkif Şahin, Musa Yıldız, Şaban Sözbilici, Muhammet Nacaroğlu, Gün Sazak Göktürk, Murat Türkmenoğlu’nun yanında; ikinci kuşaktan Sibel Kök, Ferhat Altun, Hidayet Bağcı, Nurcihan Kızmaz, Ökkeş Taşlıalan,  Samet Yuttaş, M. Alper Taş, Ahmet Enbiya Uzdil, Fatma Betül Yılmaz, Mehmet Âkif Şen, Ferhat Ağca, Mehmet Yaşar, Merve Söyler, Melih Edem, Azize Bati, Şeyhşamil Ejderha, Levent Nergiz,  Metin Acar, Meltem Kızmaz, Nigar Yağcı, Senanur Çam, Alirıza Akkale, Gizem Aktürk, Hasan Can Bitti, Mustafa Cihan Alliş, Rıdvan Tanır, Miraç Doğantekin, H. Akbay, Hasan Bazı, Esra Balcı, Ebrar Akkaya, Süleyman Kar şiir ve yazılarıyla sanat edebiyat yoluna devam eden isimlerdir.(ilbeyali@hotmail.com)

 

                                                                                                                                                                                                                                                                          

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 231 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim