İnsanı dünyaya sığamıyor. Varlığında saklı duran merak unsuru insanı durağan bir halde bırakmıyor. Her anlayış kendi meşrebince dünya sınırlarını aşma çabası gösteriyor.
Tabiatın sırlarla dolu olduğunu ve işkenceye tabi tutulduğunda ancak ifşaya duracğını söyleyen aydınlanma anlayışınca rakamlarla sınanıyor dünya. Teknoloji insanın bu yersiz, sadece mideye yönelik niyetine yardımcı oluyor ve gelinen aşamada farklı gezegenlerde yaşama araştırması yapılıyor.
İnsan oysa denizde, havada değil, toprak üzerinde yaşamayı başarmalıydı. Yeryüzünü yaşanmaz kılınca gezegenlere saldırıyor. Bilmiyor ki, gittiği yere kendini de, yani aynı yıkıcı tezahürü de götürüyor.
Fiziğe hapsolmuş dünyayı aşma çabası alabildiğine dünya merkezli ve insanın kendinden kaçacağı, huzur bulacağı bir arayış olarak gözükmüyor.
İnananlar açısından iki tür bir dünyayı aşma çabası ile karşılaşıyoruz.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/ahmet-mercan/19481/islama-zulmetmek































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.