Zulüm edenlere meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur. Sonra size yardım edilmez. (Hud – 113)
İnsan doğumla ölüm arası gerçekliğin sınırlarına sığmakta zorlanır. Ezel ve ebet tasavvuru ile tefekküre durduğunda, iki sonsuz arasından edindiği nasiplenmeyle ontolojik konumunu gözden geçirme imkanı elde eder.
Hayat, her şeyi içine alan canlılık durumu, bir başka deyişle, varlığı sürdürme hali olarak aklı çelen, düşünmeye davet eden zenginliğe sahip. Rüşte erme hali de birinci derecede bu külli durumla ilgili. Hayatı düşünmek aynı zamanda ölümü ve sonrasını da konuya dahil etmek anlamını içerir.
Ve insan kendi ihtiyariyle önüne konana ve ulaşabildiği bütün külli okuyuşlar arasından varlık alanındaki duruşunu belirler. Vahyin daveti de bu teklifler arsında yer alır. Derinden bakınca, İlahi davet kişinin fıtratı ile, kainatı da araya alarak tutarlı ve en etkili çağrıyı yaparak seçimi insana bırakır.
Ortaya çıkan iki yol, insana, dünya ve ötesiyle birlikte tanıtılır. Sonuçlar hakkında bilgi verilmeden önce aklı hareke geçiren sarsıcı örnekler, fıtratın merakına mucip konulardan sahneler sunulur. Bütün bu bilgilerin kabulüyle, Müslüman kimliğine yönelinmiş olunur ve sorumluluklar da başlamış olur.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/ahmet-mercan/19493/zulum-bulasicidir































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.