• İstanbul 17 °C
  • Ankara 19 °C

Ahmet Sezgin: Felçli Şaire Şifa Olan Şiir

Ahmet Sezgin: Felçli Şaire Şifa Olan Şiir
Arap, İran ve Türk edebiyatında “İslam’ın şiir anıtları” denilebilecek eserler, genellikle sevgili gül Peygamberimizle ilgili yazılan kasidelerdir.

Kaab Bin Züheyr’in “Kaside-i Bürde”, İmam-ı Bûsirî’nin “Kaside-i Bür’e”, İbni Cabir’in “Kaside-i Bediyye”, Ebül Beka Salih Bin Şerif’in “Endülüs Mersiyesi”, Fuzûlî’nin “Su Kasidesi”, Süleyman Çelebi’nin “Mevlid”, Arif Nihat Asya’nın “Naat” isimli şiirleri, gül Peygamber ile ilgili şiir anıtlarına birer örnek teşkil etmektedir.

Hz. Muhammed (sav) ile ilgili yazılan en ilginç ve güzel kasidelerin başında İmam-ı Bûsirî’nin “Kaside-i Bür’e, Kasidetü’l-Bürde” de denilen “Hırka Kasidesi”dir.

“Bürüyen Kaside” de denilen “Kaside-i Bür’e”nin sahibi İmam-ı Muhammed bin Said Şerefüddin, 13.yüzyılda yaşamış Arap asıllı Mısırlı bir büyük şairdir. İmam-ı Bûsirî: bilgin, üstün ahlâklı, Allah dostu bir şahsiyettir. Peygamber Efendimiz’i öven birçok şiiri vardır.

Biyografi yazarı İbn Şakir el-Kütübî’nin belitttiğine göre İmam-ı Bûsurî, ömrünün sonlarına doğru felç geçirir. Bedeninin yarısı hareketsiz kalır. Şair, bu sırada “El-Kavâkibü’d-Dürriye fi Medhi Hayri’l-Beriyye” adını verdiği, şairin tutulduğu hastalıktan kurtulmasına vesile olduğu için “Kasidetü’l-Bürde” denilen meşhur şiirini yazar. Bir gece Şair İmam-ı Bûsurî, Allah’tan Peygamber Efendimizin (sav) hatırı için şifa diler.

Şiirin bittiği gece İmam-ı Bûsurî, Allah Resulü’nü rüyasında görür. Peygamber Efendimiz (sav), ondan kendisi için yazdığı bu şiiri okumasını ister. Şair, “Yâ Resulullah! Ben, sizin için birçok kaside yazdım, hangisini istersiniz?” deyince Hz. Peygamber (sav), kasidenin ilk beytini okur. İmam-ı Bûsurî de bu şiiri, Hz. Peygamber’in huzurunda büyük bir aşkla okur. Allah Resulü, şiir bitince felçli yatmakta olan şairi ödüllendirmek üzere hırkasını (bürde) çıkarıp üstüne örter ve eliyle vücudunun felçli kısmını sıvazlar. Şair; heyecanla uykudan uyanır, gördüğü rüyanın heyecanıyla toparlanmaya çalışırken felçten bir eser kalmadığını fark eder ve sevincinden ne yapacağını şaşırır. Peygamber Efendimizin rüyada örttüğü hırka-i saadet de üzerindedir.

Bu sırada şafak söküp sabah namazı yaklaşmıştır. Şair İmam-ı Bûsurî, abdest alıp mescide gitmek üzere evden çıkar ve yolda bir Allah dostuyla karşılaşır. Derviş, ondan Hz. Peygamber (sav) için yazdığı kasideyi okumasını ister. Bûsurî, hangi kasideyi istediğini sorunca derviş, “Hani bu gece Resulullah’ın huzurunda okuyordun, o da zevkle dinliyordu ya, işte onu.” der. Şair İmam-ı Bûsurî, “Bunu hiç kimseye söylemedim. Bunu nereden anladın?” der. O zat da rüyasını olduğu gibi anlatır şaire. İmam-ı Bûsurî, bu durum karşısında büyük bir hayret ve şükür halini yaşar. Peygamber Efendimize olan samimi aşkını, övgüsünü, dua ve selamını, O’nun hayatı ve mucizeleriyle birlikte terennüm ettiği kasidesini dervişe okur ve bir nüshasını ona verir.

Devamı: https://www.insaniyet.net/felcli-saire-sifa-olan-siir/

Bu haber toplam 291 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim