• İstanbul 13 °C
  • Ankara 15 °C

Ahmet Tâlib Çelen: Çanakkale’de bir vatan delisi

Ahmet Tâlib Çelen: Çanakkale’de bir vatan delisi
Remzi Oğuz Arık, Kozan’ın vatan-millet delisi yörük çocuğu… 17 yaşında gönüllü olarak 1. Dünya Harbi’ne katılır. Savaş sonrası öğretmenlik, felsefe öğrenimi ve 1926’da Paris. Paris’te sanat tarihi ve arkeoloji tahsili görür.

Yurda dönünce arkeoloji uzmanlığından müze müdürlüğüne kadar idarî görevler ve Anadolu’da arkeolojik kazılar yapar. Yazıları “Coğrafyadan Vatana” isimli bir kitapta toplanır. Çanakkale Zaferi’nin 108. sene-i devriyesinde bu kitaptan iktibaslar yaparak okuyucularımı derin ve coşkulu bir vatan sevgisi ve güzel bir Türkçeyle muhatap kılmak dilerim. 

Remzi Oğuz Arık, harbin 20. senesinde bir mayıs ayında Çanakkale’de Amerikalı arkeologlarla birlikte bir arkeolojik araştırma gezisi yapar. Antik çağlardan kalma çanak çömlek parçaları bulurlar. Bu arada büyük hengâmenin izleri ile de karşılaşırlar. Tabiî Remzi Oğuz Arık bu izler karşısında çok duygulanır. Hislerini çok güzel bir Türkçe ile ifâde eder. Ben bu kısımları seçeceğim: 

(…)

Toprak tümeltisine hiç şüphelenmeden varınca şu manzara fışkırdı: Birkaç yeri zedelenmiş çimento yuvanın ortasında, boğazın tam içine ağzını çevirmiş, boynu kesik bir kartal azametiyle ucunu yere dayamış bir top! Mekanizması alınmış ve kendisi yağmurun, tozun, hulasa yerin ve göğün hakareti altında, bir daha kapanamaz görünen yarasıyla yapyalnız bırakılmış bir Türk topu! Ötede bir tane daha! Fakat burada istihkâmın yanına müthiş bir gülle düşmüş, 20 metreye yakın kuturda bir çukur açılmış… ötede bir daha… Fakat bu sefer gülleler, kazamatları altüst edip devirmiş ve muazzam Türk topunun ucunu parçalamış. Çevrede, patlamamış veya atılamamış, sonradan içleri boşaltılmış birçok gülleler, dağınık duruyor. 

Çamlar, bademler serin rüzgârın kanatlarıyla titreşiyor, kokularıyla her yanı bayıltacak kadar dolduruyorlar. Boğaz; efsane, levha güzelliğiyle dalgın, kıvrılıyor. Gökte, yerde kış uykusundan tamamıyla silkinmiş bir mayıs zindeliği, gülen, parlayan bir hayat toprağa, toprağın damarlarına sinmekte. Burada gözlerini hayata kapayanlar “bu toprak için toprağa düşenler…” nerede? Onların eti, kemiği; üstlerine düşen şu kazamatların toprağına, otuna döneli işte yirmi yıl oldu! Bunlar, tıpkı şu yaralı toplar gibi, topları ve toprakları gibi parçalanarak, Anadolu’ya katışan kahraman gövdeleri gibi, bırakılmış olalı yirmi yıl geçti!.. 

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/canakkalede-bir-vatan-delisi-41610.html

Bu haber toplam 172 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim