• İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 10 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 18 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 16 °C

Akif Emre'den: Balyoz'un duygusal tarihi

Akif Emre'den: Balyoz'un duygusal tarihi
Balyoz davası neticelenirken, yargılama sürecinde sanıkların savunmada kullandıkları dil, sergiledikleri tavır mahkeme sonuçlarından bağımsız olarak incelense ilginç sonuçlar çıkacağından eminim.

Yakın tarihimizde bir başbakanın asılması, muhtırayla gönderilmesi, 12 Eylül'de hükümete el konması bir yana, postmodern darbenin bu duygusal bağın aşılmasındaki etkisi ayrı ele alınmalı diye düşünüyorum. Postmodern darbeye kadar hayata, zihinlere, siyasete gerektiğinde cebren müdahale etmeyi kendinde hak gören, bunu tarihsel süreklilik içinde adeta görev bilincine dönüştüren anlayış postmodern darbe ile vicdanlarda temel bir kırılmaya uğradı.

Askerler kendilerine, elinde tuttukları güce ve en önemlisi asker milletin kendilerine biatine güveniyorlardı. Halk, müdahalelerini tasvip etmediğinde bunun geçici olduğunu, aslına rücu edeceğini düşünerek sessiz kalmayı yahut tepkisini zamana yaymayı tercih ediyordu.

Tepkisini zamana yayarak gösteriyor adeta rövanşı kazanıyordu 'millet'. Postmodern darbe sürecinde başlayan tepki biçimi benzer karakter gösterse de ordu-millet denklemi çökmüş görünüyordu. Postmodern darbeyi dizayn edenler doğrudan darbe yapmasalar da toplumun vicdanına, değerlerine darbe vurdukları için meşruiyetleri derinden sarsıldı. Belki de ilk defa bu denli derin biçimde psikolojik bağı koptu ordu/nun-millet/le.

Ergenekon sürecinde yaşananlarda sessiz çoğunluğun ordusunun arkasında durmamasının temelinde postmodern darbede zedelenen milletin onuru vardı. Aşağılanmışlığın getirdiği duygusal bir kopuş yaşandı adeta. Bu kez 'silahsız kuvvetler yapsın' formülünün bu kopuşta büyük etkisi olduğu muhakkak. Silahsız kuvvetlere havale edilen darbe; aydınlar, medya ve bunlarla işbirliği halindeki siyasetçilerle birlikte bizzat Silahlı Kuvvetlerin duygusal varlığını tartışmalı hale getirdi. 'Silahsız kuvvetlere' havale edilen toplum mühendisliği sonuç itibariyle Silahlı Kuvvetlerle duygusal bağın zedelenmesine, kimi kesimlerde kopmasına neden oldu. Çünkü sonuçta kendi yöntemi ile tepki gösteren halkın siyasette karşılık bulan tepkisinin bu kez silahlı güçlerce bastırılmak istenmesi, tüm çıkış yollarını kapatırken; meşrulaştırıcı izah yöntemlerini de vicdanlara hapseder duruma geldi.

Duygusal kopuşta asıl etkili olan, sokakta, medyada, siyasette zaten zıtlaşmakta olduğu, mücadele ettiği kendi değerlerinden kopuk silahsız kuvvetlerle kutsadığı kurumun özdeşleşmiş olmasıdır.

Bu kırılma mahkemede üniformalıların tepkisinden anlaşılıyor ki; yargılanmaktan çok toplumsal, bürokratik ve de medyatik düzeyde yalnız kalmalarından etkilenmiş görünüyorlar. Gerektiğinde ülkeye, vicdanlara, zihinlere nizamat veren bir buyurganlık, müthiş bir yalnızlıkla baş başa kaldığını gördü.

Bu durumu besleyen en önemli husus; sivillerin gerektiğinde askerleri cesaretlendiriyor olması, askerlerin de bu sivilleri toplumun kendisi sanmaları ya da öyle kabul etmeleridir. Bu sivil ya da silahsız kuvvetler hem sessiz çoğunluğun hem de sesli azınlığın duygusal kırılganlığının nedeni oldu.

Balyoz'dan çıkan en önemli sonuç, toplumla asker ilişkisi açısından, üniformalıların ve toplumun birbiriyle ilişkisini şekillendiren algının değişiyor olmasıdır. Ne var ki, muhafazakar hükümetin kendini devlet yerine ikame etmesi uzun vadede hem devlet hem ordu bağlamında öncekinden daha yaygın ve meşrulaştırıcı bir asker algısı inşa edeceğe benziyor. Evet, devlet muhafazakarlaşırken, birileri de sağcılaşmaya doğru evriliyor.

25.09.2012 Yeni Şafak

Bu haber toplam 614 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim