Balkanlar söz konusu olduğunda iki türden oryantalizmden bahsedilebilir; ilki Batı Avrupa'nın Balkanlar'ı (tüm unsurlarıyla beraber) 'öteki' olarak görmesi, ikincisi de Osmanlı sonrası gayrimüslim unsurların Müslüman unsurları ötekileştirmesi, küçümsemesi, aşağılaması. 
Bu katmanlı oryantalizm, aynı zamanda yeni ulusdevletlerin derin komplekslerini bastırma, büyüklük komplekslerini gizleme işlevi de görür...
Üsküp'ü yıllar önce ilk gördüğümdeki tepkimi çok iyi hatırlıyorum; 'Bu şehir nasıl elden çıkar?' Evet, olanca tahribata rağmen Üsküp kubbeleri, minareleri, köprüsüyle siluetini oluşturan tarihi dokusuyla tipik bir Osmanlı şehridir. Bursa'nın Balkanlar'daki uzantısıdır adeta.
Hem nüfusunun önemli kısmının Müslümanlardan oluşması, hem de şehrin siluetine bugün de diri olan İslam geçmişinin damgasını vurması, Osmanlı reddiyesi üzerine inşa edilmeye çalışılan ulusdevletin simgesel anlamının üstüne çıkan bu yeni Makedon kimliğin ne kadar saçma ve zorlama olduğunu ima eder.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/put-yapimevinde-ulus-insasi/50850































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.