• İstanbul 16 °C
  • Ankara 24 °C

Aldatma Ustası

Aldatma Ustası
Aldatma Ustası, Mehmet Kahraman’ın dördüncü öykü kitabı. Kahraman’ın Abdullah Harmancı ile hazırladığı 28 Şubat’a 28 Öykü adlı bir antolojisi de var.

TYB ve Eskader ödüllerini de birer kez alan yazarın öykücülüğünde sade bir anlatım, muhafazakar  bakış açısı dikkat çeker. Öykülerde günlük hayatta iç içe yaşadığımız insanların sıradan yaşamları yer yer ironi ve mizah soslu bir şekilde servis edilir okura.  

Hece yayınları arasında yeni çıkan ‘Aldatma Ustası’nda orta halli insanların rutin yaşamlarından izler taşıyan, ayakları yere basan öyküler ön plana çıkıyor. Mehmet Kahraman yine ‘ben’li’ anlatımı tercih etmiş, kısa cümleler kullanmış. Kurgudaki doğallık anlatımda da hemen gözümüze çarpıyor. Okumayı güçleştiren ve sahicilikten uzak betimlemeler, nitelendirmeler yok. İstikrarlı çizgisini sürdüren Mehmet Kahraman’ın bu sofistike tarzının ona çok yakıştığını, deneme mi anlatı mı ne olduğu belirsiz, kurguya dikkat edilmeyen öyküler yanında onun hikayesinin okura tat verdiğini, vermek istediği mesajı başarılı bir şekilde aktardığını görüyoruz.

103 sayfalık ‘Aldatma Ustası’nda 12 öykü yer alıyor. Kitapta ilk gözümüze çarpan detay kitaptaki son öykü olan ‘Anastasya Beni Bekliyor’un Edebiyat  Ortamı dergisi öykü yıllığına(2020) seçilen öykü oluşuydu. Tüm öyküler daha önce dergilerde yayımlanmış ama tarihleri verilmediği için bunların hepsini 2019’da mı yazmış yazar bilmiyorum ama ‘Anastasya Beni Bekliyor’ en zayıf öykü kanaatimce. Bu yargımızı somutlaştırmak için kitaptaki diğer öyküleri kısaca değerlendirmenin iyi olacağını düşünüyorum.

İlk öykü ‘Ele Geçirilmiş Bir Gün’de anne, baba ve iki çocuktan oluşan bir aile ile tatildeyiz. Baba, deniz olan tipik tatiller yerine tarihi bir geziye götürmüş ailesini. Tarihi kalıntılar arasında gezerken çocuklar sıkılmaya başlıyor doğal olarak. Yakın çevresindekilere hediye alınma faslı en sevilen anlar oluyor tatilde. Yazarın Türk ailesinin tatil tercihlerini bıyık altından gülümseyerek ironiyle eleştirdiği başarılı bir öyküyle okur kitaba adımını atmış oluyor.

Benim kitapta en beğendiğim öykü olan ‘Hayal Kurmayan Erkekler’de hünerli ve rağbet gören bir taş ustasının av merakı ile yaşadıkları kasabaya açılan fabrikaya karısının ısrarlarına rağmen başvurmayarak taş ustalığına devam etmesi, değişen teknolojiyle taş ustalığının gözden düşerek ailenin değişen ekonomik koşulları neticesinde evdeki hakimiyetin kadına geçmesi etkileyici bir şekilde anlatılır. Baba işten işe koşarken her şey iyidir evde, hatta babanın sabahları işte geceleri avda olması pek fazla göze batmaz. Bir gün yaşadıkları kasabaya bir kağıt fabrikası(SEKA) açılır. Herkes iş için fabrikaya başvurur. Kadın da kocasına ısrar eder fabrikaya başvurması için. Adamın işleri iyidir, ‘ben onların aldıkları parayı amelelere yevmiye diye veriyorum’ der. Fakat zamanla işler değişir. Taş ustalığı yerine herkes seri üretimi tercih etmeye balar. Evin hakimiyeti kadına geçer, adamsa karısının dırdırından uzaklaşmak için geceleri avlarını sürdürür. Annenin alacakları bir çamaşır makinesine kefil olmaları için gittiği komşusundan duyduğu laflar ağrına gider, ağlar, oğluna adam olması konusunda dersler verir. Ekonominin bir yuvayı nasıl etkilediğini açık bir dille anlatan yazar, evin oğlunun finaldeki seçimiyle hangi tarafta yer aldığını imler.

Yardımcı Karakter’ adlı öykü iki arkadaşın hayallerini yer yer yazarın sokak ağzını da, mizahı da yerli yerince ve başarılı bir tarzda kullandığı etkileyici bir metindir.

Kitaptaki en güzel öykülerden ‘Aşkta ve Kumarda’ güncel bir mesele olan dolandırıcılığı heyecan ve merak dolu atmosferde sürükleyici bir şekilde anlatmaktadır. Emekli bir adam evde vakit geçiremediği gibi, karısı da kocası evde olduğu için gelmek istemeyen komşu kadınlar yüzünden onu evde istememektedir. Baba gece bekçiliğine başlar. Oradaki çalışanlardan birinin ağzı iyi laf yapar, caka satmayı da iyi becerir. Güncel haberlerde sıkça örneğine rastladığımız bir olay polisiye romanları aratmayan temposu ve bir öyküye nazaran yüksek yoğunluğuyla başarılı bir öykü.

Her İyilik Cezalandırılır’ bir önceki öykü ‘Aşkta ve Kumarda’ da ele alınan konuyu ironi dozajı artırılmış bir şekilde ele alır. Yoldan geçen bir adamı arabasını alan, arabasına çuval taşıyan adama yardım eden, kendisinden telefon isteyen birine iyilik yapma düşüncesinde olan kahramanımız, yaşadığı onca tecrübeye ve izlediği onca benzer mahiyetteki habere rağmen dolandırılmaktan kurtulamaz. ‘Bu kadar da olmaz’ dedirten hınzırca bir öykü beklemektedir okuyucuyu.

Haklı Olduğuna İnanırsam’ da önceki iki öyküye benzer hüviyette özelliklere sahip bir metin. Mehmet Kahraman’ın aynı dönemde aynı konulara yoğunlaştığı intibaı uyandırıyor bu durum. Dedektifliğe soyunan ama aslında polis olmayan bir adamın tebessüm ettiren, finalde şaşırtan maceralarına yoldaş oluyoruz bu öyküde.

Buradan Bakınca’ edebiyat dergilerinde örneklerine pek rastlamadığımız yayınevi, dergi, yazar konulu öykülere bir örnek. Kahraman’ın kitaplarını basan Hece Yayınları’nın süreli yayını Hece dergisinin ‘Afrika’ özel sayısına göndermelerde bulunan öyküde kahramanımızın yayınevi toplantısında yaptığı Afrika edebiyatına eğilme teklifinin üstünde kalması neticesinde uğraşı anlatılır. Yazmaya hevesli olanlara ve dergilerin nasıl hazırlandığına meraklı olan okur az da olsa bu konulardaki merakını giderebilecektir ‘Buradan Bakınca’yı okuduğunda.

Sahnedekiler’ adlı öyküde bir dedikodu masasındayız. Bir kadının diğer kadınların görüntüleriyle yaşamları arasındaki maskeli yaşamı anlatmasının öyküsü ‘Sahnedekiler’. Hayatımızdaki pek çok ilişkide perde arkasında yatan farklı niyetler vardır, hepimiz adeta aldatma ustasıyız diyen anlatıcının sözü kitabın adının kökenini aydınlatmaktadır. Kurgu ve heyecandan ziyade toplum eleştirisinin ön plana alındığı, karşımızda sevdiğimiz biriyle sohbet ediyormuşcasına okunan naif bir öykü.

Tanrı’nın Eli’ de ‘Haklı Olduğuna İnanırsam’ öyküsü gibi hayallerin gerçeklerin birbirine karıştığı, okuyucunun neyin hayal neyin gerçek olduğunu anlamaya zorlandığı giriftbir öykü. Rutin alışkanlıkları olan, şehirde yaşayan bir babanın orta yaş bunalımı ve kararları ailesini gerecektir. Özellikle karısını kaybetmiş yaşlı insanların dramından da öykü adına epey bir malzeme çıkacağını altını çizerek vurgulamak istiyorum. Mehmet Kahraman daha sakin ve huzurlu bir hayat özlemini işlediği bu öyküsünde de günceli yakalamayı başarıyor. Özellikle İstanbul’da yaşayanların köy ve çiftlik hayatına yönelmeleri haberlerini sıkça duyduğumuz bu günlerde öykünün zamanlaması da yerinde.

Son iki öykü olan ‘Daha Fazla Sevgi’ ve ‘Anastasya Beni Bekliyor’  en zayıf bulduğum öyküler oldu. İlkinde adaletin, ikincisinde hayallerinde yaşattığı bir kadının peşindeki adamı merkeze alan öyküler keşke kitapta yer almasaydı, keşke kitap 103 değil de 80 sayfa olsaydı da kalitesine halel gelmeseydi diye düşünmedim değil doğrusu.

Yanılmıyorsam Mehmet Kahraman’ın kısa öykü denemeleri de olmuştu bir kez, edebiyat dergilerinin birinde görmüştüm zannedersem. Kısa öykü gibi çok daha ileri boyutta dil işçiliği ve etkili kurgu gerektiren metinler yanında postmodernizm ve post truth gibi öykü geleneğimize yabancı teknik ve akımlara tevessül etmeden Kahraman’ın öykü dili ve tutumunu korumasının doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Başta baba figürü olmak üzere aile kurumunu, toplumun sıradan kesimlerini anlatmada hünerini her defasında ispatlayan yazar, özellikle bu kitapta çok hissettiğimiz siyasi göndermeler, ironiyi ustaca kullandığı muhafazakarlık eleştirileriyle bildiğimiz Mehmet Kahraman çizgisinden sapmış göründü bize.

Koronavirüs etkisinin yaşamımızdaki etkisinin eskiye nazaran nispeten azaldığı bu günlerde ‘ne okusam’ diye düşünenlerin hiç tereddüt etmeden tercih edebilecekleri başarılı bir kitap ‘Aldatma Ustası’.

Bu haber toplam 1681 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim