Topçu “bir şeyci” değildir çünkü. Sanılanın aksine, Türkçü değildir, İslamcı hiç değildir, solcu da değildir, liberal değildir, muhafazakar değildir çünkü bir şeyci değildir. Bütün bunların hepsinde özel ve önemli yanlar görür ve alır, bu yönüyle eklektiktir denebilir.
Gençlik yıllarımda beni tanıyanlar takıntılı bir hasta gibi aynı kitapları tutulmuşçasına dönüp dönüp okuduğumu bilir. Nurettin Topçu’nun, rengarenk kapaklı Dergah baskısı kitaplarıdır bunlar. İlk okuduğum kitabıysa, Yarınki Türkiye. “Yarınki Türkiye’nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır.” gibi cümlelerin içime işlediği yıllar…
Benim için garip bir karşılaşmadır. Başlarda ne dediğini ve ne demek istediğini tam olarak anlayamasam da içinde çok değerli “büyük” bir şeyler sakladığını bir biçimde hissettiğim için sürekli bir anlama çabasıyla kendimi zorladığım, sonrasında anladıkça kendimi alamadığım, ardından uzunca süre başka kitap okuyamadığım sevinçli bir buluşma gibidir daha çok.
Devamı: https://serbestiyet.com/yazarlar/ali-birinciyle-nurettin-topcuya-dair-38186/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.