• İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 10 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 18 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 16 °C

Ali Karahasanoğlu'ndan: "Haber"e; "Özel hayat" gerekçeli sansür!

Ali Karahasanoğlu'ndan: "Haber"e; "Özel hayat" gerekçeli sansür!
"Size ne yaaa? Benim özel hayatım değil mi? Kiminle, nereye gideceğimi, ben size mi soracağım? İster plaja giderim, ister Roma'ya giderim" diyorlar..

Sormak bile abes ama..

Koro halinde, yüksek sesle bağırdıkları için..

Utanmadan televizyon ekranlarından "Özel hayatın gizliliği çiğneniyor" ahkamları kestikleri için.

Bilmiş gazeteciler, "Özel hayat kutsaldır" diyerek, "yanlış bir habercilik sergilendiği" iması verdikleri için.. 

Hem soruyu soracağız, hem de kendi bakış açımızla cevaplayacağız.

Adam Güneydoğu'ya gidiyor.. Hayatında deniz görmemiş insanlara, "Seni sömürüyorlar. Oyunu bana ver. Sana ülkenin imkanlarını tattırayım" diyor.. 

Oyu kapıyor. Sonra bölge insanına sağladığı tek bir "hak" yok iken.. Antalya'da bir öğretim görevlisi bayanla, plaj keyfi yaşıyor..

Bu bir haber değil mi?

Sömürüldüğünü iddia ettiği Güneydoğulu insanları sömürmek, haber değil mi?

İkiyüzlülüğü ortaya çıkarıp, bilmeyenlere aktarmak, habercilik değil mi?

Şu yapılmış olsa.. 

Kürt vatandaşların ayağına gidildiğinde, "Ben metres hayatının normal olduğuna inanan insanım. Sizin haklarınızı da savunurum.. Metresimle, bir gün Antalya sahillerinde de olabilirim. Antalya sahillerinde metresle deniz keyfi yapmamız, sizin haklarınızı savunmamızı önlemez" denilmiş olsa..

Kimse kandırılmamış olsa..

Sorun yoktu.. (Muhataplarımızın dini hassasiyetleri olmadığı için 'Sorun yok' diyorum. Yoksa bizim açımızdan, her halükarda o görüntüler sorunlu.. 'Sorun yok' nitelemesini bu bağlamda söylüyorum..) 

Antalya'daki görüntü de, o takdirde özel hayat olurdu..

Bodrum'da kaçamak yapan zat.. 

Batman'da halktan oy isterken, "Ben oruç tutmam. Bir Ramazan günü, beni bira içerken görebilirsiniz. Hatta yanımda bir yabancı bayanla, deniz kenarında bile görebilirsiniz. Bu görüntüde bence hiçbir sorun yok. Bilmeniz için söylüyorum!" deseydi.

O hali ile oy alıp, sonra da gizlemediği yaşantıyı sergileseydi.. 

Sorun yoktu.. 

Bodrum'da sergilediği rezaletin haber yapılması da, doğru olmazdı..

Veya o genel başkan..

Partinin yönetimine gelirken, delegelere, "Milletvekili seçiminde liyakat değil, Genel Başkan'ın tercihi esastır. Genel Başkan, yeri gelir, özel sekreterini listeye koyabilir. Bunda bir sakınca yoktur. Evlilik dediğimiz kurum, çok önemli bir şey değildir. Genel başkanlar, kendileri evli olsalar da.. Evli bayanlarla birlikte olabilirler.. Bu ilişkiler yanlış değildir. Hatta genel başkanlar, milletvekili listesine koydukları bu bayanlarla ilişki içinde bile olabilirler. Burada hiçbir sorun yoktur" deyip, bu sözlerden sonra genel başkan seçilseydi..

O genel başkanın, milletvekili seçtirdiği sekreteri ile yakınlığı, haber yapılmazdı..

Çünkü ortada haber değeri olan bir ikiyüzlülük yoktu.

Gerçek ne ise, zaten önceden söylenmiş..

"Bunlar olabilecek şeylerdir. Normaldir" denilmiş.

Sonrasında, neyini haber yapacaksınız?

Demek ki tüm bu örneklerde sorun ne?

İkiyüzlülük..

Yalan söylemek..

Seçmene farklı görünmek. Gerçekte farklı olmak..

Bakmayın siz, çok bilmiş gazetecilere(!)..

Adının başında "öğretim görevlisi.." Veya bilimsel unvan olan zevatın "Özel hayattır, haber yapılamaz" değerlendirmelerine..

Onlar zaten, bu ikiyüzlülerle plajlarda şu an keyif çatan metresler..

Ya da.. 

Metres olmaya aday olan hevesliler..

Son olayda gördüğünüz gibi..

Öğretim üyesi sandığınız kişi, "sömürü edebiyatı" yapan bir zatın eğlence aracı olmuş!

"Özel hayat" diyecekler tabii. 

Ne desinler, başka?

13.08.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 388 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim