• İstanbul 17 °C
  • Ankara 19 °C

​Altan Çetin: Sezai Karakoç'ta medeniyet meselesi

​Altan Çetin: Sezai Karakoç'ta medeniyet meselesi
Sezai Karakoç’un, kendisinden sonra isteyeceği son şey müsamere dili taşıyan bir güzelleme ile hatırlanmak olacaktır diye düşünüyorum.

Tüm, düşüncesi ve meselesi olan şahsiyetin de kendisinden sonrasına nasihat ve beklentisi budur. Onların sadaka-i cariyesi övülmek değil mesele edindikleri fikirlerinin hatırlanması ve ciddiye alınmasıdır. Dileriz fikirleri, birçok diğer münzevi gibi, bir gün onun retorik kutsanmasından, yahut ideolojik karşıtlanmasından/yadsınmasından yahut mahalleci benimsemeci bakışı aşan bir tefekkür yerinden ciddiyetle okunarak yüksek faydaya dönüşecektir.

Medeniyetsizlik çölünde savrulduğumuz bu sıcak ve kavurucu zamanlar ve zeminlerde mukaddesatsız muhafaza ve müdafaanın özsüz ikliminde adeta bir gölgelik ve vaha gibi yola çağıran ve gösteren bir fikir aydınlığı olarak gördüğümüz Sezai Karakoç’un diriliş kavramı çevresinde ele aldığı meselelerinden biri de medeniyettir. “O, insan hayatını bütüncül olarak kuşatan bir kavram olarak gördüğü medeniyetin iki yönü olduğundan bahseder. Bunlardan ilki medeniyet kavramının tanımı itibariyle zaman içinde “bütün insanlığa hitap eden tarih olgusu”dur. Medeniyetin bu boyutu “İlk insandan başlayıp bugüne kadar gelen ve bundan sonra da insanlığın sonuna kadar sürecek olan”, yani tüm zamanı kuşatan bir olgudur. Medeniyetin ikinci boyutu ise, “insanın sadece fiziki ya da fizyolojik ihtiyaçlarına cevap veren bir sistem olmakla kalmaz, aynı zamanda manevî-ahlâkî, metafizik ve kültürel isteklerini de karşılamak amacını taşır. (S. Karakoç, Çıkış Yolu II Medeniyetimizin Dirilişi, İstanbul 2012, s. 134.)

Hayatımızın her safhasında, duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımızla karşılaştığımız bütüncül bir olaydır. Yani, her an, her hareketimiz medeniyetle ölçülür, medeniyetle tartılır ve medeniyetle değerlendirilir. Onunla değiştirilir, onunla değer kazanır. Düşüncelerimiz, duygularımız, eserlerimiz, hayatımız, hayat tarzımız, ahlâkımız, hepsi medeniyet hadisesine dâhildir.”“Temel tez, ‘medeniyet tezi’dir. Kimse medeniyet tezinin karşısına başka tez çıkarmasın. Çünkü söylediğimiz medeniyet, zaten İslâm ve İman medeniyetidir. İman ve İslâm bu medeniyetin merkezi, çekirdeği, tohumudur. İslâm medeniyeti, iman çekirdeğinin, gökleri kaplayacak dallanma ve budaklanmaya varmış ağacıdır. (Ahmet Koçak, “Sezai Karakoç’un Fikrî Yazılarında Doğu ve Batı Medeniyeti Tasavvuru”, Rumelide Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2016, 5(Nisan), s. 53, 55, 59)”

Sezai Karakoç medeniyeti ele aldığı bu yerde medeniyetin ilkelerini de bir çalışmasında tespit eder. “Medeniyet, üç temel ilkeye dayanır. Güzellik ilkesi, ideası; doğruluk ideası ve iyilik ideası. Yani medeniyetin üç temeli vardır. Medeniyet demek, bir toplumun, kendi güzellik anlayışını gerçekleştirmesi demektir. Doğruluk alanı, inançlar, felsefe, düşünce ve bilimdir. Güzellik ideasını, sanatlar, genel olarak estetik karşılar. İyiliği de, ahlâk sağlar. (S. Karakoç, Çıkış Yolu II Medeniyetimizin Dirilişi, Diriliş Yayınları, İstanbul 2012, s. 83.)” İşte bunlar bir medeniyeti mefhum olarak insanlığın müştereki yapan ilkeler olarak ortaya çıkar. Güzellik, doğruluk ve iyilik yani estetik, bilgi ve ahlak ile ortaya çıkan bir medeniyet tasavvurunu gösteren tespitlerdir. Tam buradan Sezai Karakoç medeniyet kavramının merkezine yerleştirdiği yahut kendi medeniyetini düşündüğü yere ulaşır. İslam açısından medeniyet meselesi: “İslam’ı medeniyet olarak ele almak, onu metafizik cephesiyle, yani iman açısından ele almak demektir; tarih açısından, bilim, sanat ve edebiyat açsından, yani kültür açısından ele almak demektir. Ekonomi, teknik ve sosyal ilişkiler açısından ele almak demektir. Felsefe, bilim, ahlak, sanat ve daha nice açılardan ele almak ve bunun tarih boyunca değişim ve gelişimlerini incelemek demektir (S. Karakoç, Günlük Yazılar IV. Gün Saati, İstanbul, 1986, s. 67)” İman kavramı üzerinden bu medeniyet okuması Nevzat Kösoğlu ve Yılmaz Özakpınar’da da kendi çerçeveleri ve anlayışları içinde gördüğümüz bir yaklaşımla eş değer görülüyor. Bir imanın başlattığı tarihi süreci günün ışığından ele alarak medeniyeti İslam çevresinde anlama ve açıklama Sezai Karakoç’ta bu manada ortaya çıkar.

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/sezai-karakocta-medeniyet-meselesi-5395/

Bu haber toplam 346 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim