Her zaman binilen atın birdenbire huysuzlanıp âdeta kudurmuş gibi davranması ve sâhibini yanına yaklaştırmaması olayı, kötü bir alâmet olarak yorumlanmıştır. Bu gibi olayların geleceğe âit belirtiler olarak görülmesi çok eski zamanlara dayanmaktadır. Nitekim Tacitus1’un da aynı görüşe sâhip olduğu yazılarından anlaşılmaktadır. Caesennius Paetus, Partlara karşı sefere çıktığında, “consullaria insignia” (konsüllük simgeleri) ve belediye başkanlığına âit onur işâretlerini taşıyan at Fırat nehri üzerindeki köprüden geçeceği sırada, hiçbir neden olmadığı hâlde direnip geri gidince bunu da kötü bir işâret olarak yorumlamışlar. Nitekim kumandan hezîmete uğrayarak Amerika’dan (Armenia?) geri çekilmek zorunda kalmış. Ünlü târihçi Tacitus, Germania adlı eserinde eski Almanların atların kişneyiş tarzına çok önem verdiklerini ve Lucis denen kutsal ormanlarında özel beyaz atlar yetiştirdiklerini, bu atları hiçbir işte kullanmadıklarını, sâdece din adamının ve hükümdârın bindiği kutsal arabayı çektiklerini, bu atların kişnemesine, ayaklarını yere vurmalarına ve hırçınlıklarına dikkat ederek bunlardan bâzı anlamlar çıkardıklarını, geleceğe dâir bilgi veren işâretlerden en çok bunlara önem verdiklerini anlatır.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/polemik/atlara-mlum-olur-h44103.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.