• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Ayhan Öz: İnsan Sorumlulukları Evrensel Beyannamesi

Ayhan Öz: İnsan Sorumlulukları Evrensel Beyannamesi
İnsanlık tarihi, insanlığımızdan utanacağımız yaşanmışlıklarla dolu. Bütün bu tecrübelerin bizi getirdiği nokta insan haklarını korumaya dönük uluslararası bir beyannamenin imzalanması olmuş.

 Yani Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Bu Beyanname’nin yazılmasında özellikle Batı merkezli tecrübelerin etkisi olduğu çok açık. Nitekim Batı, 16. yüzyıldan itibaren sömürgeciliği sistemli hale getirmiş, bu faaliyetler özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda yoğunlaşmıştır. Milyonlarca insan ana vatanlarından kopartılarak köle tüccarlarının eliyle Avrupa ve Amerika’ya götürülmüştür. 19. yüzyılda ise Afrika özelinde sömürgecilik faaliyetleri tekrar yoğunlaşmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da etnolojik sergi diye tabir edilen ve insanlığın utanç abidelerinden biri olan “insanat bahçeleri” kurulmuştur. Dünya, 20. Yüzyılın ilk yarısında ise Avrupa merkezli iki büyük dünya savaşına tanıklık etmiştir. Bu savaşlarda on milyonlarca insan ölmüş, bir o kadarı da yaralanmış ya da sakat kalmıştır.

Yaşanan bu acı tecrübeler uluslararası hukukta temel insan haklarını güvence altına alan Beyanname’nin taraf devletlerce imza altına alınmasına neden olmuştur. Bu kadar yıkıma, cana ve acıya sebep olmuş Batı’nın özellikle bahsi geçen sözleşme üzerinden insan hakları hamisi kesilmesi bana bir garip geliyor doğrusu. Şark kurnazlığı diye bir kavram vardır ama Batılıların bu konudaki maharetini hiç de yabana atmamak gerekir. Gördüğüm o ki bu beyannameye sarılarak Batı bir yönüyle günah çıkarmış, diğer imzacı devletleri de bu günahın sorumluluğuna ortak etmiştir. Bu beyannameyi tarihindeki kara lekeleri örtmek için kullanmıştır. Bununla da yetinmemiş, yakın tarihte ve günümüzde kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını korumak için yürüttüğü faaliyetlerde bir kamuflaj malzemesi, bir meşrulaştırma aracı olarak da “insan hakları” söylemini kullanmıştır. Bunun yakın dönemdeki en canlı örnekleri, oralara demokrasi götürmek, insan haklarını güvence altına almak için başlatılan; ama gerçekte milyonlarca insanın kanı ve canı pahasına Batı’nın çıkarlarını korumak amacı taşıyan Irak ve Afganistan savaşları. Meselenin bir diğer tarafı ise bu insan hakları hamilerinin aleni insan hakları ihlallerinin olduğu Filistin, Myanmar, Doğu Türkistan gibi yerlere karşı göstermiş oldukları duyarsızlık. Bu manzara da gösteriyor ki haklardan çok çıkarlar belirliyor süreçleri.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/insan-sorumluluklari-evrensel-beyannamesi-makale,2896.html

Bu haber toplam 248 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim