• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Ayşe Şener: Büyük hikâyenin sonu

Ayşe Şener: Büyük hikâyenin sonu

Göbek bağımız toprağa gömüldüğünde, anne eşiğinden dünyaya -bir zahmet- atladığımız sırada tabiat bizim düştüğümüz ikinci rahmimizdi. Yaratılmışlığın ve her an yeniden yaratılıyor oluşun karşıladığı daima taze, daima tazelenen bahçe…

Uçsuz bucaksız merhamet ocağı…

Dağına yaslandık. Ağacına tırmandık. Hele bahar, hele erik dalına… Göğü çattık, kanadına kanadına.  Güneşinde ısındık, çalıştık, terledik. Denizinde serinledik. Geceleri ayı yaktık. Efkarlandık yazdık çizdik. 

Tabi bahçemizin ekolojik dengesine saygı duyarak onunla iş birliği ve dostluk yaptık. Sonra bu dostluğu bozan ilk biz olduk. Dostumuzun üstüne endüstriyle yürüdük. Kabaydık. Sanayiyi sürdük. Devdik. Bir tanker tekerinin altında kalan çaresiz bir çiçek kadar nahif olan gönlünü üzdük. Çaresiz değildi. Güçlüydü. Ancak “Sen beni öldürecek olsan da ben sana el kaldıracak değilim.” Ahlakı vardı onda. Son ana kadar gücünü, öcünü kullanmaz, adeta öldürülmeyi göze almak suretiyle öldürürdü muhatabını. Malum düzensiz göçler, yerleşik hayatın her yeni çevreyi tüketmeye yönelik alışkanlıkları, kentleşmenin getirdiği istif ve yığılmalarla da her neresine gitsek tabiatın omuzlarını çökertmeyi başardık.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/ayse-sener/buyuk-hikyenin-sonu/haber-242361

Bu haber toplam 207 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim