One table two elephants, 2019 yapımı bir belgesel. Yönetmenleri, Jacob von Heland ve Henrik Ernstson. Güney Afrika’nın doğal kaynaklarının ve insanlarının uğradığı erozyonu anlatıyor. Üç boyut yani üç noktada bize hikâyeler sunuyor. İnsan hikâyelerinin yanı sıra doğal çevreyi de bizlere göstermeye çalışıyor.
Güney Afrika halkı, bilmediğimiz ve uzak olduğumuz bir toplum. Kulaktan dolma bilgilerimiz var, Nelson Mandela ismini bildiğimiz ufak bilgi kırıntıları kadar mücâdele verdiği, bu topraklar hakkında da kısır bilgiler içinde yüzüyoruz. Afrika kıtasının, çileli, bin bir katliam ve zulme uğramış hayatları hakkında ne biliyoruz? Küçük kırıntılar bildiğimiz filmler ve birkaç satır karıştırmamız dışında bir bilgimiz yok. Hepimiz uzak duruyoruz, acılı hüzünlü topraklara. Son 20 yıldır yardım kuruluşlarının büyük çabasıyla yeniden hatırlamaya başladık. Yardım ettiğimiz muhtaç insanlar. Muhtaç duruma getiren beyaz yakalı çocuklar, bugün Afrika’nın siyahî insanlarına(halkına) medeniyet, yiyecek, eğitim, sağlık, götürmekle övünüyor. Afrika ülkeleri için özgürlük istediklerini yarım ağız söylerken, bir iki filmle de gönül almaya çalışıyorlar. Açılacak defter çok. 1994 yılında Ruanda’da olup bitenlerin sorumlularının başında “İnsan Hakları Bildirisi”nin yeşerdiği Fransa vardı. Afrika’nın hangi köşesine gitseniz beyaz insanın bir yüz karalığı çıkar. Acıyor, üzülüyor, başlarını okşuyor ama bir tarafı hâlâ onları hor görüyor, küçümsüyor.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/sinema/bati-hayranliginin-yok-ettigi-one-table-two-elephants-h44061.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.