• İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 16 °C

“Benim Adım Dertli Dolap” kitabı üzerine

“Benim Adım Dertli Dolap” kitabı üzerine
"Kur’an ve Sünnette Kâinatın Dile Gelmesi” başlığı altında Efendimiz Muhammed Mustafa’nın cansız varlıklarla muhabbetine en güzel örnek olan Uhud Dağı ile ilgili buyurduğu şu söz zikredilir: “Uhud bizi sever, biz de Uhud’u severiz.” Şevval Sarıtan yazdı.

Bu debdebeli hayat meşgalesinde bir an durup nefeslenmek ve âşıkların iniltilerine kulak vermek isterseniz Türkan Alvan Hanımefendi’nin “Benim Adım Dertli Dolap’’ adlı eserini alın ve bir an önce okumaya başlayın. Çünkü bu eser, Türk edebiyatının tozlu raflarının arasından gizemli bir seda ile gönüllerinize nakşolunacak ender bir çalışma. Eseri ender kılan şey ise dolab-nâme kültürünü günümüze taşıyor olması.

 

Dolap, Farsça asıllı bir kelime olup kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya yarayan döner makine, her türlü dönen çark, çıkrık anlamlarına gelmektedir. Klasik edebiyatımızda ise kuyudan su çeken alet manasıyla kullanılmıştır. Âşık döktüğü gözyaşlarıyla dönüp dururken bir dolabı andırır. Gönül ise inlemesi dolayısıyla su çekerken ses çıkaran dolaba benzetilmiştir.1 Şam’da Âsi Nehri üzerinde efsanevî bir dolaptan söz edilmektedir. Bu dolap döndükçe “Yâ Muhammed” diye ses çıkarıyormuş. Bu, dolab-ı Muhammedî olarak isimlendirilmiş ve eski şairlerimize ilham kaynağı olmuştur.2

 

Yazar Türkan Alvan Hanımefendi birçok şairimize ilham olan bu dolâb-ı Muhammedî vesilesiyle ortaya çıkan dolab-nâme kültürünü eserinde ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. “Takriz”den sonra dört ana başlıktan oluşan eserin ilk bölümü “Tarihçe” ismini alıp “Su Değirmeni Tarihçesi ve Edebiyatı, Su Dolapları Tarihçesi ve Edebiyatı, Tarihi ve Menkıbeleriyle Dolab-ı Muhammedî, Hacılar ve Dolab-ı Muhammedî, Pîr Sümbül Sinan ve Su dolabı, Sâkiyadan Su Çeken Bir Kuş: Saka” gibi kısımlardan meydana gelip daha çok “Su değirmeni nedir?” sorusuna cevap aramaktadır. Aynı zamanda eserin bu bölümü dolab-nâme edebiyatı hakkında giriş niteliği taşımaktadır. Eserin ikinci bölümü “Dolab-nâme Türünün Kaynakları” ismini alıp kendi içerisinde beş kısma ayrılmıştır. Bu kısımlar şunlardır: Kur’an ve Sünnette Kâinatın Dile Gelmesi, Tasavvufun Dolab-nâme Türüne Etkisi, Mevlânâ’nın Dolab-nâme Türüne Etkisi, Âşık Paşa’nın Dolâb-nâme Türüne Etkisi, Ahmedî’nin Dolab-nâme Türüne Etkisi.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/benim-adim-dertli-dolap-kitabi-uzerine-h44208.html

Bu haber toplam 360 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim