Suçlu Batılı ülkeler
Demokrasinin bir yerden bir yere götürülemeyeceği konusunda dünya ülkeleri yeterince deneyim kazanmış durumdalar. Dolayısıyla Ortadoğu'da demokrasi tartışmaları yapılırken artık hiçbir ülke ABD'nin Irak ya da Afganistan'da olduğu gibi işgal yoluyla düzen getirmesini öngörmüyor; öyle olsaydı muhtemelen şimdiye kadar müdahale edilmedik yer kalmazdı.
Ayrıca, batılı ülkeleri eleştirirken dikkat edilmesi gereken bir konu daha olduğu söylenmeli. Tunus'ta başlayıp Suriye'ye hatta İran, Yemen ve Bahreyn'e kadar uzanan rejim sarsıntıları, büyük güçler müdahalede bulundukları için olmadı. Halklar, baskıdan bunaldıkları için süreçleri kendileri başlattılar. Üstelik bu tür iç savaş ortamlarının yaşanmasına uygun alt yapıları tarihsel olarak da mevcuttu.
Batılı güçlerin Ortadoğu'ya demokrasi götürme kisvesi altında buraların kaynaklarını sömürmek istediklerini iddia etmek de, 19. yüzyıl perspektifine takılıp kalmak anlamına gelir. Zira savaş ve çatışma yerine işbirliği yoluyla kaynaklara ulaşmanın daha düşük maliyetli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Çatışma nedenleri, kaynakları sömürme arzusuna değil ancak paylaşma sorunlarına bağlanabilir.
Sıfır komşuluk
Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirmek için ileri sürülen bir diğer iddia ise, Türkiye'nin tüm komşularıyla ilişkilerinin bozulmuş olması. Bu, ilişkileri bozanın Türkiye olduğunu iddia etmek anlamına geliyor ve pek de gerçeklerle bağdaşmıyor. Tüm gerilimlere rağmen Türkiye'nin İran ve Rusya ile ilişkisi çizgi değiştirmeden sürüyor, Yunanistan ve Bulgaristan'dan öte Balkanlar'da da sorun yaşanmıyor, Ermenistan ile ise ilişkilerin normalleşmemesi bu döneme ait bir sorun değil. Irak, Suriye ve İsrail'deki yönetimler kastedilerek Türkiye'nin düşmanlarla çevrili hale geldiğini ileri sürmek doğru değil. Bu 'üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız düşmanlarla çevrili' anlayışını geri çağırmaya yol açabilir.
Eleştiri, siyasetin özü ve hele ki Suriye sorunu gibi tüm yurttaşların kaderini belirleyecek bir konuda karar alıcıları eleştiriden mahrum bırakmamak gerekir. Ancak konjonktürden kopuk imalar taşıyan eleştirilerin yapıcı olması beklenemez.
26.09.2012 Star






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.