• İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 16 °C

Bir Âkif Hayrânı: Nurettin Topçu / Prof. Dr. Mustafa Kara

Bir Âkif Hayrânı: Nurettin Topçu / Prof. Dr. Mustafa Kara
Hz. Peygamber’in (sav) meşhur hadîsini hatırlıyorsunuz:

“İlim Çin’de de olsa onu arayıp bulun,

İlim nerede ise siz de onunla olun.”

Son Peygamber’e âşık olan Mehmet Âkif Ersoy ise farklı bir istikāmeti gösteriyordu:

“Alınız ilmini Garb’ın alınız san’atını 

 Veriniz mesâinize hem de son sür’atini.”

Aslında iki söz arasında büyük bir fark yoktur. Çünkü her ikisi de ilmin ve hakîkatin peşinde olmayı tavsiye ediyor. Kâinattaki “âyet”leri bulmak için “kutlu yolculuk”un gerekli olduğunu söylüyor. Buradaki farklı istikāmetler meselenin özü ile ilgili değildir. Zâten dünyâ yuvarlak olduğuna göre doğuya giden batıya, batıya giden doğuya ulaşır. Ayrıca bilindiği gibi “Doğu da Batı da Allâh’ındır.” (Bakara, 2/115) Önemli olan nerede ne aradığını bilmek, kimden nasıl istifâde edeceğine karar vermektir. Mekke esas alınırsa Doğu’ya Kahire’ye, Kayravan’a, Kurtuba’ya gidenler de, Batı’ya Bağdat’a Buhara’ya, Bombay’a gidenler de aynı hedefler için koşuşturuyordu. Selçuklular’la birlikte Konya, Kayseri, Osmanlılar’la birlikte Bursa, İstanbul öne geçti.

XIX. Yüzyılda bizim toplumumuzda yaygınlaşmaya başlayan “Batıya gitme” anlayışı XX. Yüzyılın başında hızlandı ve Osmanlılar çeşitli sahalarda yetişmek üzere gençlerini Avrupa ülkelerine, özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere’ye göndermeye devâm etti. Dînî hayatla ilgili köklü değişikliklere imzâ atan Cumhuriyet döneminin yöneticileri de aynı yolun yolcusu oldular.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında “Garbın İlmini” almak üzere bu topraklara gönderilen gençlerden biri de -o günkü adıyla- Nurettin Ahmed idi. 1909’da Erzurum’lu Ahmed Efendi ve Eğin’li Fatma Hanım’ın çocuğu olarak İstanbul’da doğan Topçu, İstanbul Lisesi’ni tamamladıktan sonra 1928’de Avrupa’da öğrenim imtihânını kazanarak Fransa’ya gitti. 1934’te Sorbon’da felsefe doktorasını veren ilk Türk unvânına sâhip oldu. Fransa’nın câzip tekliflerini reddederek ülkesine döndü, aşkla şevkle öğretmenlik yapmaya başladı. Doçentliği kazandığı halde üniversiteye alınmadı.

Devamı: http://yenidunyadergisi.com/bir-akif-hayrani-nurettin-topcu-prof-dr-mustafa-kara/

Bu haber toplam 356 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim