• İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Bir hadise patlar, foyalar meydana çıkar!

D. Mehmet DOĞAN

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi, “Batı değerleri” diye pazarlanan evrensellik ve hümanizmanın sınırlarını göstermesi bakımından bilhassa öğretici oldu.

Suriye hadiseleri patlak verdiğinden beri Avrupa’ya mülteci sokmamak için her türlü tedbiri alan Avrupa, Ukrayna’dan gelenlere kapılarını sonuna kadar açtı. Ukrayna’dan gelen “beyaz”lara kapılar açıldı demeliydik! Çünkü beyaz olmayanların bu müsadeden faydalanamadığını fiilen gördük. Ukrayna’da okuyan Afrikalı öğrenciler bu müsadeye mazhar olamadılar!

Filozof Niçe’nin bir sözü hatırımda kalmış: Demir mıknatısa demiş ki, sen kendine çekiyorsun, fakat tutamıyorsun!

Avrupa kendine çekiyor, fakat tutamıyor; tutmuyor ve kendi bünyesine kabul etmiyor! Avrupa’nın bütün değerleri kendine, yüzyıllar boyunca Avrupa başka dinlere, bilhassa Müslümanlığa hayat hakkı tanımadı. Avrupa’nın en eski camisi yüz yıllık! Nüfus artışının duraklaması ve iktisadi sebeplerle Avrupa’nın kabul etmek zorunda kaldığı yabancılar bir türlü kabullenilmiyor. İslamofobi bir Avrupa ürünüdür! Müslümanları baskılamak için başta dünyaya laiklik dersi veren Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri çeşitli yollar ve yöntemler icad ediyor.

Batı dünyasının evrenselliği, insancıllığı iddiasını en açık şekilde gösteren bir hadise ile karşı karşıyayız. Merhum Nureddin Topçu, Fransa'da tahsilini tamamlayıp memlekete döndükten sonra çıkardığı Hareket dergisinin ilk yazısında, batılı kavrayışın ben merkezliliğine dikkat çeker ve "batı asrımızın rönesansını yapamaz" der.

Batının kültürel sınırlarını hıristiyanlık çiziyor, batı hırıstiyanlığı katolik veya protestan, ilk sınır burada. Ortodokslarla aradaki sınır belki en hafif hudut, fakat böyle bir sınır var, işte gördük. Ayrıca şunu da görmemiz lâzım: Kendini batı dünyasına ait gören Ukrayna her şeye rağmen sınır ötesinde, Avrupa'nın sınırı katolik Polonya'da bitiyor. Patriotlar oraya yerleştiriliyor!

Ya “Rus klasikleri” olarak bilinen edebiyat eserlerinin yasaklanmasına ne demeli? Ruslar hırıstiyan ve fakat ortodoks. Bu yüzden sıkı bir batılılaşma tercübesi geçirmiş, bizdeki devrimlere benzeyen devrimler Rusya’da da görülmüştür: Deli Petro Rusları Avrupalılaştırmak için kılık kıyafet devrimleri yapmıştır!

Sonuç? Rusya her şeye rağmen Avrupalı olamamıştır!

Son hadiseler bir daha gösterdi. Rusya batı müziği ve edebiyatı sahasında yetiştirdiği büyük şahsiyetlere rağmen hâlâ Avrupalı sayılmıyor!

Son savaş sahte evrenselliğin, hümanizmin karanlık yüzünü gösterdi. Bundan hisse çıkarmamız lâzım.

Gafil Avrupa hayranı “Türk”ler! Rusya’nın başaramadığını siz mi başaracaksınız?

Bu yazı toplam 128 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim