"Çıkarsızlık" ilkesinden yola çıkan dergi, her durağında temel bir kavramı inceledi. Buzdokuz ekibi, 13. sayısında "eskatolojiye karşı" tutumunu belirliyor.
Buzdokuz adı dünyanın sonunu getiren maddeye atıfla konmuştu, ancak Buzdokuz dergisi sanatta ve edebiyatta "son" düşüncesinin de sonundan kalkış yapıyor. "Eskatolojiye Karşı" başlıklı dosyanın yazarları Burak Ş. Çelik, Leyla Arsal, Murat Üstübal, Hasan Bozdaş. Hasan Bozdaş dosyaya özel bir otopsi raporu ile katkıda bulunurken Üstübal dosya için eskatoloji sözlüğü üretti. Buzdokuz'un Eskatoloji soruşturmasını yanıtlayan imzalar ise Charles Bernstein, Enis Akın, Osman Çakmakçı, Ali Ayçil, Anita Sezgener, Süreyyya Evren, Marjorie Perloff, Atakan Yavuz, Daniel Y. Harris, Coleman Edward Dues, Zeynep Arkan, Hakan Şarkdemir. Şu soruyu yanıtladılar: Sanatın ve edebiyatın sonuyla ilgili yazılan felaket senaryoları her eşikte bir adım daha ileri atılıyor. Picabia "Başlarımız düşünceler yön değiştirebilsin diye yuvarlaktır." der. Bu bağlamda avangardın/sanatın eskatoloji ile ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sanatın ve edebiyatın sonu mümkün mü? Yeni'den kurtulmayı müzeden kurtulmakla ilişkilendiren Boris Groys ise "müzenin kitchleri değil kendisine benzemeyeni bünyesine dahil ettiğini" söyler. Sanatçı bir sonu mu düşler yoksa son fikrinin yarattığı sınırlarla mı cebelleşir? Sistemin ya da düzenin poetik apokaliptik çağrılarla ilişkisi nedir?
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/buzdokuz-dergisinin-13-sayisi-yayimlandi-k5021.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.