• İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 19 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 16 °C

Çağdaş cami mimarisinin kimlik problemleri üzerine düşünceler

Çağdaş cami mimarisinin kimlik problemleri üzerine düşünceler
Cami tasarımlarının “özgün tasarım” adı altında tedrici olarak geçmişle bağını koparan bir akım hâline gelmesi bizi “Cami mimarisi nereye gidiyor?” sualini sormaya yönlendiriyor.

Selçuklu ve Osmanlı cami mimarisinin çatı, kubbe, minareleriyle ve yapı formuyla ortaya konmuş hâlinin günümüzde aynen tekrar edilmesinin çok doğru olmadığını ve bunun yerine içinde yaşanılan çağın mimarisinin ortaya konması gerektiğini iddia etmek mümkündür ki kısmen de bu görüş haklılık içerir. Lakin camileri tasarlarken onun İslâmi kimliğini yani İslâm mimarisine ait bir yapı idrakini tamamıyla kaybettirmeden ve onu stilize ederken yerel kültür ve inanç kodlarımızdan koparmadan bir güncelleme yapmak sorumluluğunu taşımakta olduğumuz da aşikardır.

Peygamber Efendimiz (sav) döneminden itibaren cami mimarisinin şu ya da bu şekilde olacağına dair kesin hatlarla bir sınır çizilerek “düz damlı, çatılı ya da illa kubbe ve minareli olsun” şeklindeki değerlendirmelerin getirdiği katı kuralcı bir çerçeve içinde değiliz. Lakin bu yapılardan 14 asırdır günümüze gelen mimari birikimi ve İslâm dünyasında neşv ü nema bulmuş ve bir kimlik kazandırmış olan alametleri yok sayarak; örneğin camiye peygamberimiz döneminde olmayıp sonradan eklenerek alamet-i farika olarak addedilen minare vb yapı elemanlarını gereksiz görerek onlardan vazgeçmenin çok anlamlı bir tavır olacağını söyleyemeyiz. Camileri tasarlarken İslâm dünyasının 1400 yıllık bir mimari birikimini ve müminlerin muhayyilelerine yerleşmiş olan biçim idrakini yok farz ederek, onun yerine geçmişle ilgili hiçbir şeyi yaşatmadan, nevzuhur yeni bir yapı formu ortaya koymanın çağdaş cami mimarisi ile açıklanması makul bir tavır değildir.

Günümüzde İslâm mimarisinden bihaber, İslâm inancından uzak, hatta hayatında hiç namaz kılmamış insanların cami tasarımına soyunmaları işin tabiatına aykırı bir tutumdur. Cami mimarisinde –sözüm ona- yenilik yapma adına tamamen kimliksiz ve dışarıdan temaşa edildiğinde cami tasavvuru oluşturmayan bir takım yapıların tasarlanması ve bunların da “çağdaş mimari” diye lanse edilmesi doğrusu mimarimizdeki kimliksizliğin bir başka yansımasıdır.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/cagdas-cami-mimarisinin-kimlik-problemleri-uzerine-dusunceler-makale,2420.html

Bu haber toplam 493 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim