Emniyet ve yargıdaki cuntanın nasıl çalıştığını defalarca bu köşede yazdım. Medya ve iş dünyalarındaki uzantılarını, yayın yönetmenlerine abilerinden nasıl talimatlar gittiğini, polis şeflerinin gazetelere manşet attığını çok söyledim. Olanları görüyorsunuz.
2010 yılından beri emniyet ve yargıda yer etmiş cunta biriktirdiği dosyaları uygulamaya koydu. Tam da seçim arifesinde hükümeti yıkmak için her yolu deniyorlar. Bunu da yargı ve emniyetteki yapı organize bir şekilde yapıyor. 17 Aralık darbesinden sonra Türkiye'nin ne kadar milli işadamı varsa hepsi hedeflerinde.
TOKİ, TCDD, üçüncü köprü ve havalimanı müteahhitleri, Başbakan'ın bürokratları ve devletle millete hizmet sunan herkes bu cuntanın hedefinde. Hiçbir hukuki girişime dayanmadan herkesi tek torbaya atarak ülkeyi 30 yıl öncesine götürmenin planlarını yapıyorlar. 7 Şubat'ta başarılı olsalardı MİT'in içini boşaltacaklardı. KCK tutuklamalarında istediklerini alsalar müzakere ve barış sürecini sabote edeceklerdi. Gezi'de protesto adıyla Türkiye'yi kaosa sürükleyeceklerdi. Peki şimdi neler oluyor?
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/CemKucuk/kod-adi-kaos-hedefi-darbe/45136































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.