Terörün kaynağı iki devlet
Nasıl ki, 20. yüzyıl başında, üç büyük imparatorluk dağılırken, -Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus- biz imparatorluk kuracağız diye saçma bir hedefle yola çıkılamadıysa, bugün de, ulus-devletleri, ulus-devlet olmaktan çıkaran bu büyük dönüşüm sırasında, ‘biz ulus-devlet olacağız, 19. yüzyılda, 20. yüzyılda treni kaçırdık, soydaşlarımızdan özür dileriz, şimdi olacak’ diyemezsiniz. Burada ısrar ederseniz, herkesin oyuncağı olursunuz. Açık söyleyeyim, Kürtler ya da herhangi bir halk artık bağımsız ulus-devlet falan kuramaz, o tren kalktı. Üstelik ulus-devlet olduğunu sananlar da buna fazla kendini kaptırmasın o da bitiyor.
Şimdi bütün bu ‘girizgâh’tan sonra gelelim şu Ortadoğu’ya. Dediğim gibi, Suudi Arabistan, Katar gibi yapıları artık, Hong Kong gibi, büyük küresel yapıya eklemlenmiş kent ya da bölge sermaye üsleri olarak düşünün. Rusya’nın NATO ve DTÖ dansları onun, küresel oyunun bundan sonraki kurallarını kabul ettiğini gösteriyor ki, zaten başka çaresi yoktu. Oligarklar ellerindeki sermayenin isteğini yapıyorlar. Sonuç olarak; Suriye’de Baas bitiyor ancak İran ve İsrail, bir zamanların -soğuk savaş- ABD ve Sovyetleri gibi, birbirine yaslanan ama düşman iki terör ve şer odağı olarak hemen yanı başımızda. Ortadoğu’da -ve bizde- terörün kaynağı bu iki terör devletidir.
24.08.2012 Star






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.